“Türk futbolu böyle giderse uçuruma sürüklenecek. Federasyon müdahale edemiyorsa Cumhurbaşkanlığı duruma el koymalı. İşi ehillerine teslim etmeli!” diye defalarca yazmıştık.
Türkiye Futbol Federasyonu başkanının hükmünü yitirdiğinin tescillendiği bir hafta sonu yaşadık.UEFA seçimlerine isim önermeyerek 30 yıldır temsil edildiğimiz futbolun merkezinde sandalyemizin kaybedilmesi kabul edilir gibi değil.
Bu yetmezmiş gibi bir de her hafta hakem rezaletleri yaşıyoruz. En son Adana Demirspor’un Galatasaray maçında sahadan çekilmesi Türk futbolunun bittiğinin göstergesi değil mi?
Adana Demirspor Başkanının küme düşmüş takımını ucuz kahramanlık yaparak bu maçta neden sahadan çektiği kanal kanal dolaşmasından belli olmuyor mu?
Siyaset müdahale etsin diyoruz fakat aslında Federasyonu bu duruma siyasi müdahaleler getirdi. TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’nin yönetemediği futbolumuza yeni bir soluk olarak Sayın Servet Yardımcı ile Sayın İsmail Uyanık aday olmuştu. Siyasetin “Sayın Büyükekşi devam edecek!” müdahalesi sonrası Sayın Yardımcı ve Sayın Uyanık adaylıktan çekildi.
Bu arada siyasilere meydan okurcasına aday olan Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu TFF Başkanı oldu. Çok iddialı sözler ile adaletten bahsetti fakat değişen hiçbir şey olmadı. Türk futbolu maalesef Fenerbahçe ve Galatasaray çekişmesine kurban ediliyor.
Birde bu iki kulübün başkan ve hocaları hemen hemen her maçta gözetildikleri halde utanmadan çıkıp hakemler hakkında konuşabiliyorlar. Koskoca Süper Lig iki takımın gündemiyle meşgul oluyor. “Adalet, liyakat nerede var ki Türkiye Futbol Federasyonunda olsun?” diyenlere hak vermemek mümkün değil.
Samsunspor -Hatayspor maçına gelirsek 7 dakikada 2-0 yakalanınca, Hatayspor’da Samsunspor’da sanki skora razı bir oyun oynadı. İlk yarı iki takımda maç bitsinde gidelim havasındaydı. İkinci yarının ilk 15 dakikası Hatayspor biraz önde baskı ile maça tutunmaya çalışsada hiçbir varlık gösteremedi.
Maç 2-0 olunca oyunu rölantiye aldık. Bir yanım neden 3. golü atmak için gayret göstermiyorsunuz diye oyunculara kızarken bir yanım risk almaya gerek yok 2-0 olsun bizim olsun diyordu. Fazlasını görünce aza kanaat etmek zor geliyor.
Madji neden düşüş içinde? Sezonun belli periyodunda maçların en diri oyuncusu olan Madji artık maçları bitiremiyor? Neden oyundan çok erken düşüyor? Neden sürekli ilk çıkanlardan birisi o oluyor?
Ntcham neden bu kadar formsuz? Celil çok iyi mücadele etti, çok top kazandı fakat topu oyuna sokma konusunda biraz zorlanıyor. Bu yönünü mutlaka geliştirmeli.
Samsunsporlu hemen hemen bütün oyuncular pas tercihlerinde ya gecikiyorlar ya da daha avantajlı olacak oyuncuya değil de garanti diye geriye oynuyor.
Haftanın en güzel 10 golünü TRT haberde izledim. Bizim iki golümüzün de bu listede oluşu bizi ayrıca mutlu etti.
Samsunspor çok rahat bir maç kazandı fakat rakibi çok zayıftı. Bu oyun bize Konya’da kesinlikle galibiyet getirmez. Daha agresif oynamalı ve daha doğru işler yapmalıyız.
Samsunspor taraftarı içerdeki bir maça ilk defa bu kadar ilgisiz kaldı. Bunda takımın oyun coşkusunu yitirmiş oluşunun yanında havanın yağışlı ve çok soğuk oluşunun da etkisi olmuştur.
Bu hafta rakiplerimizin puan kaybetmesiyle haftaya da 3. basamakta yerimizi garantiledik. Önümüzdeki maç Konyaspor deplasmanında oynuyoruz. Sahamızda bizi yenebilen tek takım Konyaspor olmuştu. O maçta hakkımız yenmişti. Şimdi rövanş zamanı. İnşallah Konya’dan galibiyet ile döneriz.
Ercan Kara’nın Viyana’ya dönüşüne çok sevindim. Burada devam etse futbol hayatı bitebilirdi. Nedenini bilemiyorum fakat sürekli düşüş içindeydi. Umarız Viyana’da ailesinin yanında eski, başarılı günlerine geri döner.
Kadroyu sayısal olarak düşürmek riskli gibi görünse de kiralık giden isimleri göndermenin doğru olduğunu düşünüyorum. Özellikle genç oyuncularımızın süre alabilecekleri takımlara gitmeleri gelişimleri için faydalı olacaktır.