Ülkemizde siyaset şu şekilde yapılıyor ve malesef çok ilginç gelişmeler yaşıyoruz.
Ülkemizin okulu niteliğini taşıdığını düşündüğümüz siyasi hareket, yıllarca kraliçenin ajanı! en büyük hain! diye ilan ve itham ettiği kişiyi aday göstermek için çok çaba harcadı. Onlarca görüşme yaptı ama nafile. Onlar tarafından istenilen sonuç alınamadı ve hiçbirşey olmamış gibi, hiç kimseye teklif götürmemişler gibi övüne, övüne kendi adaylarını çıkardılar.
Şimdi taban soruyor; “ bu şahıs adaylığı kabul etseydi size göre etmiş olduğu ihanet rafa mı kalkacaktı? yada yine sizin iddianıza göre kraliçenin adamlığından vaz geçip milletin adamı mı olacaktı ?” diye.
Bu sorunun cevabını herkesin merak ettiğini söylemek isterim.
Ana muhalefet partisi ise, partiye genel başkan adayı olduğunda yetersiz görülüp genel başkanlık vermedikleri kişiyi ülkeyi yönetebilir diye aday gösterdi. Şimdi millet soruyor; “ kendi partisini yönetme konusunda yetersiz bulunan birisine millet, ülkeyi yönetsin diye niye oy versin ki? ” diye.
İlginç gelişmeler bunlarla sınırlı değil İYİ Parti’nin seçime girememe durumuna karşılık CHP’ den transfer edilen millet vekilleri adeta suç işlemiş çocuklar gibiydiler. Suçluluk psikolojisi yada genel başkanları tarafından verilen bir başka partiye geçme görevini içlerine sindirememiş olacaklar ki üzüntüleri yüzlerinden okunuyordu.
Normal şartlarda muhalif bir partinin seçime girişi engellenirse bu muhalefetin diğer partisinin yani ana muhalefetin işini ve söylemini güçlendirir. Partisi seçime sokulmayan partililer en güçlü muhalefet partisini destekler ve ana muhalefet oyunu artırır. Belki de bir ihtimal iktidara bile gelebilir. Ama CHP, İYİ Parti’ye seçime girsin diye millet vekili desteği veriyor.
Sonra bir bakıyoruz görevden el çektirilen belediye başkanlarını savunurken seçmen iradesinden bahsedenler kendi seçmeninin iradesini pekala yok sayabiliyorlar.
Yada belediye başkanları görevden alınırken seçmen iradesini yok sayanlar bu sefer seçmen iradesine saygısızlık yapıldığını dillendirebiliyor.
Seçimler önemli, seçimler siyasi partilerin millete hizmet etmek için, milletin huzuruna çıktığı bir siyasi arenadır. Siyasi partiler projeleri ve bu projeleri uygulayacağı elemanları yani milletvekili adayları ile milletin güvenini kazanmak ve milletin desteğini almak için gayret gösterirler.
Evet milletin önüne yine sandık koyulacak, millet yeni sistem ile kendisini 5 yıl yönetecek yöneticileri seçmek için kararını verecek. Milletin kimi tercih edeceğini tabii ki bilmek kolay değil ama her partinin yada siyasi partilerin üç aşağı beş yukarı alacağı oy bellidir. Bunu değiştirmek için vekil adayları gece gündüz çalışırlar. Hatta bazı vekil adaylarımızın o kadar ileri vaadleri olur ki her birinin sanki genel başkanmış gibi projeleri olduğunu görürüz ama bunun bir önemi yoktur çünkü milletvekilliği belediye başkanlığı gibi hizmet üretilebilen bir yer değildir.
Çok sıkıntılı bir süreçten geçen bölgemiz için hayati önemi olan bu seçimde milletimizin artık hata yapma lüksü kalmamıştır.
İnşallah seçimler ülkemize ve bölgeye hayırlar getirir.