“Deprem ile ilgili yazılmış bütün kitaplar eksik. Deprem ile ilgili yapılan bütün çalışmalar eksik. Neden mi? Çünkü bugünkü deprem bilimi sadece yerin ve denizin altını araştırıyor. Oysa depremin iklim ile yani yeryüzü ile de ilişkisi ve etkisi var. Biz etkisi olduğunu ispatladık.” diyor Deprem Tahmin Uzmanı Kadir Sütçü Bey.
Kadir Sütçü Beyi geçen Salı günü Antalya’dan Samsun’a davet ettik. Deprem ile ilgili bir televizyon programı yaptık ve gün boyu beraberdik. Çok ilginç tespitleri ve çalışmaları varmış.
Anlatılacak çok şey var ama önemli birkaçından bahsedeyim. “Neden deprem araştırmaya merak duydunuz?” diye sordum. 12 Kasım 1999 Düzce Depreminden bir gün önce bahçesinde karıncaların toplu halde öldüğünü fark etmiş ve deprem ile karıncaların ölümünün bir bağlantısı olabilir mi diye araştırmaya başlamış ve bağlantısının olduğunu tespit etmiş.
Depremin yeryüzüne, atmosfere, iklime etkisini merak etmiş ve bu yönde bir çalışma olmadığını fark etmiş. Yani bugünkü bilim insanlarının kabulüne göre deprem öncesi ve sonrası ile yeryüzüne yıkım dışında etki etmiyormuş. Bunun böyle olamayacağından hareketle araştırmış ve depremin bulutların hareketlerini yönlendirdiğini tespit etmiş ve dolayısıyla depremlerin rüzgarları ve sıcak ile soğuğu etkilediğini görmüş. Kadir Sütçü Bey bütün dünyadaki bulut ve deprem hareketlerini gözlemleyebilecek bir sisteme sahipmiş. Bu çalışmalarını bizlere gösterdi.
Ve fakat bütün gayretlerine rağmen, bütün mantıklı tespitlerine rağmen bunu mevcut bilim camiasına kabul ettirememiş. Neden mi? Sanırım sistem Dünya Sağlık Örgütü gibi çalışıyor. Bir güç depremi tarif ediyor. Etkilerini ve sonuçlarını belirliyor. Hiçbir bilim insanı bunun hilafına bir çalışma yapmaya cesaret edemiyor ya da yapmaya gerek duymuyor.
Biz bilim insanı değiliz fakat bilim zaten mevcudu yetersiz görüp araştırmayı ve çalışmayı gerektirir diye düşünüyoruz. O zaman depremlerden yeryüzüne çıkan gazlar ya da deprem sıcaklığı havaya neden etki etmesin ki? Bu bile araştırma yapmak için yeterli değil mi?
Kadir Sütçü Bey alaylı kabul edildiği için malum çevreler tarafından yok sayılsa da milletin nasıl ilgi gösterdiğine gelen mesajlardan ve telefonlardan biz şahit olduk. Çok ilginç ama TÜBİTAK’a sunduğu proje iddiaları boş olduğu için değil noktalama hatalarından kabul görmemiş.
Merhaba, Makam, mevki, statü kaybı ve de "koltuklarından olma korkusu" ile ağızlarını açıp, doğruya dair bir tek söz söylemekten kaçınan, korkan, bu şekilde düzenlerini, çarklarını devam ettiren; "Körler!, Sağırlar! Birbirlerini Avutadursunlar" Akademik çevreler başta olmak üzere, Gerek afetlerle ilgili komisyon veya kurullarda, gerek basın ve medyada, gerekse de sosyal medyada her türlü engelleme çabalarınıza ve hatta engellemelerinize, ve de çirkin saldırılarınıza rağmen, "Doğru bilgi er ya da geç kabul görecektir." Bilim her zaman için yeniliklere gebedir. 2023 yılı DEKOS yılı olacak ve DEKOS bilimde devrim yapacaktır. DEKOS Sayesinde; Tüm canlıların "yaşam hakkı" için, büyük bir adım atılmış olacaktır. "Canlıların Yaşam Hakkını", para, statü, makam, mevki vb. tüm kişisel çıkarlarının önünde tutup, "Gerçekleri, korkusuzca ve dürüstçe ortaya koyan", Sn. Kadir Sütçü örneğinde olduğu gibi, "Gerçek Alimlere, Bilim İnsanlarına" selam olsun. " İlimden uzak bilim insanlarının! " aksine, Süreç, sizleri hak ettiğiniz yere ulaştıracak, İnsanlık sizi şimdilerde olduğu gibi, sonsuza kadar saygı , sevgi, şükran ve minnetle anacaktır. Selam ve muhabbetlerimle,
Cok bir onemi yok kadir beyin calismasi deprem sonrasini ilgilendiriyor.olan olduktan sonra bulutlarin yagisin ne olacagi kimsenin umrunda degil
Teşekkürler Adnan bey,Kadir hocamızı destekliyorum desteklemeyede devam edeceğim.