“Çocukların ağladığı bir dünyada bütün kahkahalar zalimdir.”
Uluslararası alanda çocukların korunmasına yönelik ilk sözleşme, Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi,20 Kasım1959`da Birleşmiş MilletlerGenel Kurulu`nda kabul edilmiştir.
Bu bildirgede; çocukların doğal biçimde gelişmesine olanak sağlanması, aç çocukların beslenmesi, hasta çocukların tedavi edilmesi, terk edilmiş çocukların korunması, felaket anında yardımın öncelikle çocuğa yapılması, çocukların her türlü istismara karşı korunması ve kardeşlik duyguları içinde eğitilmeleri gerektiği belirtilmiştir.
Sözleşmedeki haklar bütün çocuklar içindir; beyaz çocuk,siyah çocuk, kız çocuk, erkek çocuk ayrımı yapılamaz .
Boş zamanlarını değerlendirmek, oynamak, eğlenmek için çocuk bahçeleri, çocuk kulüpleri, kitaplıklar, spor okulları açılması,her çocuğun böyle faaliyetlere özendirilmesi, büyüklerin kendi çıkarları için çocukları kullanamaması, büyükler gibi bir işte çalıştırılmaması, okula gitmesi ve çocukların savaştan korunmaları,sözleşmeyi imzalayan bütün üye ülkelerce kabul edilmiş…
Aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen,çocukların durumu, tüm dünyada içler acısı:Milyonlarca çocuk yoksulluk ve açlığın pençesinde kıvranıyor.Savaşlar yüzünden en büyük yıkımı siviller ve çocuklar yaşıyor. Her yerde ucuz işgücü olarak,ağır işlerde çalıştırılıyorlar…Ve hala okul çağındaki milyonlarca kız çocuğu,eğitim hakkından mahrum,çocuk yaşta evlendiriliyor!..
Salgın koşullarından da en çok etkilenen kesim yine çocuklar oluyor.
Ülkemizdeki çocukların başta sağlık,eğitim,beslenme ve barınma ihtiyaçlarının tamamen karşılanması;her türlü suiistimalden,uyuşturucu ve suçtan korunabilmeleri için toplumsal bir seferberliğe gereksinmemiz var.
İnsanca ve “çocuk olarak yaşamak” her çocuğun hakkıdır.
Ve ancak mutlu çocuklar,aydınlık,güzel yarınları yaratabilirler…