Dün üçüncü cemre toprağa düştü.
92 yaşındaki bir neneye tecavüz edildi ve boğularak öldürüldü.
Bu kentte bir kadın beş yaşındaki çocuğunun gözleri önünde öldüresiye dövüldü.
Yaşananlara itiraz etmek için sokaklara çıkan kadınlar saçlarından sürüklenerek gözaltına alındı.
Son 65 günde 67 kadın erkekler tarafından öldürüldü…
164 yıl önce, yine böyle bir bahar günüydü.
Amerika’da bir tekstil fabrikasında 40.000 kadın dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşulları için, greve gitmişti .Polis, işçilere saldırmış, işçiler, fabrikaya kilitlenmişti… Ardından yangın çıkmış, işçiler fabrika önünde kurulan barikatlar yüzünden kaçamamış ve 120 kadın işçi, yanarak can vermişti !..
1910’da 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Clara Zetkin,8 Mart 1857’de tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ise, ancak 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Ülkemizde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1921 yılında kutlanmaya başlandı .
Ancak, dünyanın her yerinde ve ülkemizde kadınlar ezilmeye devam ediyorlar…
Şiddet görüyorlar,
Taciz ve tecavüze uğruyorlar.
Öldürülüyorlar…
Salgın koşullarında da en büyük bedeli onlar ödüyor.
İşte bu nedenle dünyanın her yerinde kadınlar,
Emekleri,
Bedenleri ,
Ve yürekleri üzerindeki baskı, şiddet ve sömürünün son bulması için,
Haykırıyorlar:
İstanbul Sözleşmesi uygulansın,
Yaşasın kadın dayanışması,
Yaşasın 8 Mart diye…
Mücadele gününüz kutlu olsun!.