Emekliler, adından da anlaşılacağı gibi ,emeğini ortaya koyup bir ömür boyu, kimi tarlada, kimi fabrikada, kimi hastanede, kimi okulda, kimi büroda çalışarak tüm değerleri yaratmış saygın insanlardır. Bunu ancak “emeğin en kutsal değer olduğunu” kabul edenler bilebilir…
Ülkemizde, emeklilere verilen değer hiçbir zaman bugünkü kadar azalmamış, emeklilerin ücretleri ve kazanımları bu denli tırpanlanmamıştı.
Hesaplanan açlık sınırı 2219 lira, yoksulluk sınırı da 7229 liradır.
Emekliler gibi çalışanların durumu da içler acısı. İşsizlik büyük bir ahtapot gibi toplumu sarmış, iş bulabilenlerin çoğu asgari(aslında en az olması gereken) ücretle yaşama tutunmaya çalışmaktadır. İnanmayacaksınız; ama, geçenlerde birinci derecenin son kademesinde, kamuda 32 yıldır hizmet veren uzman bir doktorla konuşuyorduk. Maaşını söyleyince inanamadım, bir yanlışlık vardır dedim. Telefonundan banka hesabına yatan maaşını gösterdi:4700 lira…Döner sermayeden pay verilmese doktorlar bile yoksulluk içinde yaşayacaklar!.. İnanmadınız değil mi? İnanın ve sağlık çalışanlarının hangi koşullarda çalıştıklarını düşünerek davranın onlara…
On iki milyon emekli, dul ve yetimin tamamı yoksulluk sınırının altında, çoğu açlık sınırında emekli maaşı alıyor. Yani bu insanlara yoksulluk lüks iken, açlıkla mücadele içinde yaşamak bile çok görülmektedir. Dul ve yetimlerin çoğu bin lira civarında ,emeklilerin büyük bir bölümü de 2000 lira civarında emekli maaşı almaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, “emekliler üzerinden nasıl tasarruf yapılabileceğine” dair bir çalışma yaptırdığına dair bir haber yayıldı. Bu çalışmada bakanlığa, emeklilerin bayramlarda aldığı bin liralık ikramiyelerin kesilmesi, maaşlarından %5 kesintiye gidilmesi ve emekliler üzerinden tasarruf edilmesi gibi öneriler yapılmış. Gerçi bakanlık bu haberleri yalanladı, ama, aslında yapılmaya çalışılan şey, hem çalışanları hem emeklilere “açlığı gösterip yoksulluğa razı etmeye çalışmak”tır. Yani şunu söylemek istiyorlar: Sesinizi kesin!.. Daha fazla bir şey istemeyin, hakkınıza razı olun, kuzu kuzu oturun oturduğunuz yerde!..
Bakalım, emekliler buna ne cevap verecekler…