“Her ağacın kurdu özünden olur,
El için ağlayan gözünden olur…”
4 milyon memur ve 2 milyondan fazla memur emeklisini ilgilendiren zam oranları belli oldu.Memur ve memur emeklisinin maaşına 2022'nin ilk altı ayı yüzde 5, ikinci altı ayı yüzde 7 artış yapıldı. Artış, 2023'ün ilk altı ayı yüzde 8, ikinci altı ayı yüzde 6 oldu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Türkiye tarihinde yapılmış en yüksek oranları içeren sözleşme" olduğunu söylerken Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın da maaşlarda yüzde 28 iyileştirme olduğunu iddia etti.
Diğer kesimler doğal olarak bu durumu eleştireceklerdir…
İşveren endeksli “yandaş” bütün örgütlerin temel işlevi,işverenin çıkarlarını savunmak,son noktada masada çalışanları satmaktır.Dünyanın her yerinde ve bizim ülkemizde ne yazık ki emek örgütlerinin çoğu,önce iktidarların ve işverenlerin yedeğine düşmüş,giderek emeğe ihanet örgütlerine dönüşmüştür.Bu durum,hem kamu sendikalarında hem de işçi sendikalarında çokça rastlanan bir hastalıktır.
4 milyon kamu çalışanının 1,7 milyonu sendika üyesidir.Bunların da 1 milyonu Memur-Sen üyesi olduğu için “toplusözleşme”yapma yetkisini bu konfederasyon kullanmıştır.Geçtiğimiz tüm dönemlerin toplu sözleşmesini de bu örgüt imzalamıştı. Yani memur ve emeklilerinin ekonomik durumlarının sorumlusu bunlardır.İmzalanan sözleşmelerden çalışanlardan daha çok işveren konumundaki iktidar memnun kalmış olacak ki bu örgütün önceki genel başkanı milletvekilliği ile ödüllendirilmişti.Bu da üç dönemdir çok gayret sarf etti. Ödüllendirmeyi hak etti doğrusu!..
Akrep gibisin kardeşim, demişti ya şair, bu duruma tam da denk düşüyor!..
“Kem aletle kemalat olmaz.”Yaşanan sürecin asıl sorumluları;tutarsız politikalarıyla kitlelere güven veremeyen diğer örgütler ve küçük çıkarları için geleceğini satan iktidar yandaşı sendikaya üye olmayı seçmiş kamu çalışanlarıdır. Memur-Sen’in masada işveren endeksli “yandaş”tavrı sadece bir sonuçtur!..
Ne diyelim…Hayırlı olsun!..