“Size özgürlükten önce ekmek gerekli”diyen kişiye Afrikalı kadın, “Konuşma özgürlüğüm olmazsa ekmeğimi kimin çaldığını nasıl söyleyeceğim”diye cevap vermişti.
Şinasi’nin ilk özel gazete “Tercüman-i Ahval”i çıkarmak için padişahtan izin istediği 1860’dan beri gazetecilerin iktidarla ilişkileri hep sorunlu oldu bu topraklarda:Kovuşturma,soruşturma,sürgün,sansür,ceza gördüler.Çünkü,“Düşüncenin üstesinden gelemeyenler,düşünenin üstesinden gelmeye çalışır.”
150 yıldır değişen fazla bir şey yok…
Dördüncü kuvvet olan “ Basın”,diğer üç kuvveti denetleme görevini yerine getirirken, zaman zaman onların hışmına uğramaktan da kurtulamamıştır. Gerçi bizde son dönemde diğer üç kuvvet iç içe geçerken dördüncü kuvvet olan basın da işlevsizleştirilmiş durumda.
Siyasileri eleştirdiği için şimşekleri üzerine çeken gazetecilerle, iktidar yanlıları “Bab-ı ali” yokuşunda her zaman var olmuştur.Basın tarihimiz, bu iki kesimin tartışma tarihidir...
Cumhuriyet döneminin iki önemli şairi Nazım Hikmet ile Necip Fazıl sık sık kalemleriyle birbirlerine –seviyeli biçimde-dokundurmadan edemezlerdi.
Dönemin başbakanı Adnan Menderes'i mektupla övüp karşılığında hükümetten maddi destek gören eski dostu Necip Fazıl'ı bir mektupla uyarır Nazım Hikmet:
"Sevgili Necip,necîb temiz demektir, benden iyi bilirsin. Necip'i necis yapma. Sen en cihanşumül eserlerini beş parasız Paris sokaklarında dolanırken vermiş bir şairsin, cebin para dolacak diye ruhun pare pare olmasın. Bilirim, kalemin kıvraktır, lisanın çeviktir .…O kudretli kelimelerini üç kuruşa parselleme üç kuruş etmeyecek ciğersizlere,… Eski dostun Nazım."
Basın emekçilerinin ekonomik ve sosyal sorunları yıllardır bitmiyor…
Bir yandan siyasi baskı altında olan basın emekçileri, diğer yandan işsizlik ve yoksullukla mücadele ediyorlar. On binlerce basın mensubu farklı işlerde çalışırken, art arda kapanan gazeteler nedeniyle binlerce basın emekçisi işini kaybetmek tehlikesiyle yüz yüze geliyor. Pek çok yayın kuruluşu bu dönemde trajları düştüğü için gelirlerini kaybederken, çalışanlar da işlerini kaybediyor.Merkezi ve yerel iktidara yaranarak işlerini sürdürmeye çalışanlar da gazeteci kimliğini kaybettiği için gazetecilik mesleği her haliyle zor günler yaşıyor.
Asıl önemli tehlike de gazetecilik mesleği ile halkın doğru haber alma hakkı da ortadan kalkıyor…