Cumhuriyetin kuruluşunda, yapılan devrimlerin ve oluşturulmaya çalışılan modern toplumsal yapının önündeki önemli engellerden biri olarak görülerek, bertaraf edilmesinin gereği ve haklılığı bugün daha iyi anlaşılmış, insanımızı “Allah ile aldatan” tehlikeli “yol” lardır tarikatlar.
”Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, mensuplar ülkesi olamaz!..” diyen kurucu irade, süreç içinde adım adım, sinsice, devlet anlayışında zayıflatılarak, yerine gerici, çıkarcı, tarikatçı anlayış egemen kılınmıştır. Ne yazık ki, bu yaklaşım giderek zehirli bir sarmaşık gibi bütün kamu kurumlarını ele geçirmiş; devletin ve toplumun kendi çıkarları doğrultusunda yeniden örgütlenmesi için oldukça önemli bir yol kat etmiştir.
FETÖ,ile de görülmüştür ki, amaçlarına erişmek için her türlü hırsızlık, yalan, kumpası yapan, bu süreçte siyasi iktidarla da ittifak içinde bulunarak devlete iyice yerleşen bu çıkar çetesi, ekonomik ve siyasi olarak iyice büyümüş; devleti tamamen ele geçirmeyi hayal edebilecek düzeyde gözünü karartarak, işbirlikçiler de bularak, kirli ve kanlı bir darbeye dahi kalkışabilmişlerdir. Bu darbe girişiminin toplumsal faturası da çok ağır olmuştur.
Türkiye’de pek çok tehlikeli tarikat var. Devlet, bu karanlık yapılardan “Gülen ve Adnan Hoca” yı tasfiye ederken, toplum da bu örgütlerin kirli yüzünü henüz tanımaktadır . Geride, devlette yuvalanmaya çalışan, elinde büyük maddi kaynaklar bulunduran, onlarca tehlikeli karanlık tarikat daha pusuda beklemektedir.
Bu yapılar, eğitim başta olmak üzere pek çok alanda gizli ve açık şekilde örgütlenmektedirler.
MEB bir yandan, diyanetle eğitimin dinselleştirilmesi için ortak çalışmalar yürütürken, diğer yandan -yasal olarak iptal edilmiş olmasına rağmen- Ensar Vakfı gibi yapılarla yeniden protokoller yapıp çocuklara “değerler eğitimi” vermeyi planlamaktadır. Bu yapıların geçmişteki değerli(!)çalışmalarından bu iş için biçilmiş kaftan olduklarını mı düşünmeliyiz yoksa!...
Bu gidişat ülkenin geleceği için hiç de hayırlı sonuçlar yaratacak gibi de görünmüyor. Bu karanlık odaklara karşı, bütünlüklü bir mücadele verilmezse, çok uzak olmayan gelecekte, yeni “FETÖ ve Adnan Hoca” lar toplumun başına bela olacaklardır…