“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın.”
Depremin vurduğu 10 ilde; İmar Affı ile “294 bin 166” kaçak yapı, yasal hale getirilmişti! O evlerin çoğu, içinde yaşayan insanlarla birlikte artık yok!
Bu bir afet değil! Kader hiç değil! Taammüden cinayet, Katliam!...
Depremin bir yasası vardır: Eğer bir yerde belli büyüklükte bir deprem olmuşsa, gelecekte o yerde en az o büyüklükte bir deprem olacaktır. Buna göre, kuşkusuz ülkemiz gelecekte en az 7,7’lik depremlerle sınanacaktır, diyor uzmanlar…Bu bilindiği halde hiçbir önlem alınmamış, hiçbir hazırlık yapılmamıştır. Masum çaresiz insanlar enkaz altında can verirken sorumlular aramızda dolaşmaktadırlar…
Bir kişi, 1999'da merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan deprem sonrasında, yardım tırından kendisine verilen oyuncak ayıyı, Maraş merkezli depremlerin etkilediği bölgedeki çocuklara gönderdi. Oyuncak ayıyı gönderen kişi şu notu yazdı oyuncak ayının üzerine; “99 Depreminde 6 yaşında, bir tırdan bana verilen bu ayıcık artık sende .23 yıl senin için saklamışım. Allah, inşallah sen de ömürlük olur, hiçbir yara bulamaz artık saracak.”
Öyle mi olur, yaşananlardan ders alır mıyız, bir daha böyle bir felaket başımıza gelmez mi, doğrusu bilmiyorum; ama, inanmak istiyorum…
Kaç gündür, tv başında kimi zaman hırsımdan, kimi zaman o insanların yaşadıklarını düşünmekten ağlıyorum. Eminim, insan olan herkes aynı durumdadır. Toplum olarak, depresyona girdik hepimiz.
Bu durumdayken, depremde evsiz kalan insanlarımızı yerleştirme gerekçesiyle üniversiteleri kapatmak akıldışıdır. Diğer yandan yurtlarda kalanlar bilirler, yurt odaları ailelerin birlikte ve bir arada kalmasına uygun değildir: Duş, tuvalet ,lavabo gibi mekanları on-on beş odada kalanlar tarafından ortak kullanılır. Odalarda mutfak yoktur.
Ayrıca, bu uygulama, pandemide iki yıl eğitimden uzak kalmış gençlerimizin moralini iyice bozacaktır. Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım. Bu karardan bir an önce dönülmeli, üniversitelerde eğitime ara verilmemelidir.
İkinci Dünya Savaşı, Almanya yerle bir olmuş; taş taş üstünde kalmamıştır. Amerikalı general Alman generale der ki: Artık siz bir daha belinizi doğrultamazsınız.
Alman generalin cevabı düşündürücüdür : Taş taş üstünde kalmadı, doğru, ama üniversitelerimiz ayakta…’
Doğa olayını doğal afete çeviren insandır!
“İnsanı en çok yaralayan şey de, fiziksel acı değil; haksızlığın ve mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır...”
"Haykır Acını Ey Halk
Baş eğme haykır.
Bir yol kavşağındasın ve ancak
Yaraların, haykırışlarla onarılır."