Belediyelerde neler oluyor,bilen varsa beri gelsin…
Yerel seçimlerin ardından anlaşıldı ki ülkemizdeki belediyelerin büyük bir bölümü borçları ve hesapsız harcamaları yüzünden iflasın eşiğine ge(tiri)lmiş!..
Zaten o zaman da söylenmişti: Kazansalar da nasıl yönetecekler, diye. Ama gelin görün ki muhalefet adayları ne denmek istendiğini anlayamadılar, attılar kendilerini ateşe. Ben tahmin ediyordum ama , bu kadar kötü olabileceğini düşünmemiştim, dedi Cemil Deveci. Atakum’ da bu aydan itibaren çalışanların ücretlerinde kesinti yapmak zorunda kalınacağını açıklamış geçenlerde yaptığı toplantıda. Temizlik şirketi kapıya dayanmış, geçmişe dönük alacağını istiyor. Neden o zaman almadınız, diye sorulunca, şirket yetkilileri “onlar da vermiyordu, yerine arsa alıyorduk, bu alacaklarımız için de bize sözünü verdikleri arsayı başkalarına vermişler…”demezler mi ?!
İlkadım Belediyesi ise bu aydan itibaren çalışanlarının ücretlerini tam ödeyeceğini açıklamış!.. Canik ve Büyükşehir’de de benzer durumlar yaşandığı basına yansıyor. Sözün kısası: Belediyeler işçilerinin ücretlerini dahi ödeyemiyor, iflas etmiş durumdalar…
Durum bu kadarla kalsa iyi. Büyükşehir Belediyesi, dört yıldır müşavirlik hizmeti aldığı firma tarafından icraya verilmiş. Bu firma, belediyenin yaptığı ihaleleri alan müteahhitlerin işlerini usulüne uygun yapıp yapmadığına dair belediyeye hizmet veriyormuş, yeni yönetim anlaşmayı yenilemeyince, bir milyonluk alacağı için belediyeye icra davası açmış…Bir başka gariplik yansıdı basına:75 günlüğüne kiralanan vidanjöre 281 bin lira ödenmiş. Bu paraya ikinci el bir vidanjör alınırdı, diyor uzmanlar…
Suya, ulaşıma fahiş zam yapıp, işçilere kendisinden önceki başkanın yaptığı ücret artışını iptal eden başkanın, Samsun’un en lüks otelinde partisinin düzenlediği bölge istişare toplantısının 257 bin 500 liralık giderlerini, belediye bütçesinden ödediği çıktı ortaya.
Bu toplantıda, Ankara’yı FETÖ’ ye parsel parsel verdiği, kendi partisinin en üst kesimlerince açıklanan ve daha sonra da azledilen M.Gökçek’in yerine aday gösterilmesine rağmen, başkentlilerin tevazu göstermediği AK Parti’nin yerel yönetimlerinden sorumlu Gn.Bşk.Yard. Mehmet Özhaseki, 1994 yılından itibaren hizmet belediyeciliği anlayışının kendileriyle başladığını belirtti. Devlete ‘hizmet ettiği için’ beş ayrı yerden 200 bin lira maaş aldığı iddia edilen H.Güler’de dinledi.
Keşke, hizmet anlayışıyla, İstanbul’da ,Ankara’da yaptıklarını, Konya’da satışa çıkarttıkları belediye hastanesini de anlatsaydı…
Sonuçta, ”hizmette sınır yoktur” değil mi…