“Eşek derviş olmaz odun çekmekle tekkeye
Deve hacı olmaz gidip gelmekle Mekke’ye.”
Bir yanda Ayasofya’yı camiye dönüştürüp minberinden ülkeyi kuranlara lanet, dışarıda ise hilafet çağrıları yapılırken, Meclis sosyal medyayı denetlemek için kısıtlayıcı hükümler içeren yasayı onaylayarak tatile girdi. Ülkenin ve insanlarımızın öncelikli bir bu sorunu kalmıştı, onu da hallettik!..
Bugün dünyada insanlara, hayattan ne istiyorsunuz diye sorsanız yüzde 99'undan alacağınız cevap; 1 ev, 1 araba, sağlıklı ve gelecek kaygısı olmayan, huzurlu bir hayat diyeceklerdir. Dünyanın içinde bulunduğu tüm sıkıntıların tek sebebi ise, o geriye kalan yüzde 1'dir.
Çağımız iletişim çağı. Yönetenler dünyanın her yerinde ve her zaman iktidarlarının ömrünü uzatmak için insanların bir araya gelmesini, konuşmasını, tartışmasını kendileri için “beka sorunu” olarak görürler .Buralardan kendilerine karşı hayırlı oluşumlar ortaya çıkmayacağını bilirler .Bu yüzden de kitlelerin iletişimini engellemek için her yolu denerler. Bizde de şimdi olan budur.Ama nafile! Su akar yatağını bulur…
“Atın içtiği yerden su iç . Kedinin yattığı yerde uyu . Kurdun değdiği elmayı ye .Sivrisineğin konduğu mantarı topla .Köstebeğin kazdığı yere ağaç dik . Yılanın ısındığı yere ev yap .Horozla beraber uyu ve uyan . Konuşmak yerine daha çok sessiz kal.” diyen bir Kızılderili öğretisinde, insanın her yerde deneyimleriyle yaşamına doğru yön verebileceği gerçeğini görmek.
Beyinlerimiz savaşsın isterdim; Ama görüyorum ki silahsızsınız bayım.,diyen Kafka’ya, Mutlu bir hayat yaşamak istiyorsanız hayatınızı bir amaca bağlayın, kişilere veya eşyalara değil, diyen Einstein’a ve nicelerine ulaşmak.
Fransa’da bir duvar yazısında “Kapitalizm: 1 eylemciye 5 polis, 30 hastaya 1 hemşire”yazdığını,Hindistan Delhi Yüksek Mahkemesinin 'Kuşların en temel hakkı uçmaktır, kafese konulamazlar' kararı verdiğini ve ülkede artık kafeste kuş beslemenin yasaklandığını öğrenmek.
Vitezslav NEZVAL ‘ın
“Bir kurtulalım hele tüm asalaklardan,
Nasıl seveceğiz birbirimizi, şiirler okuya okuya!
Çekip gidince soyguncular, bir başka dünya kuracağız.
Yaşamak neymiş, yaşamak, sen o zaman gör bak!”şiirini okumak.
İyi ki o yolları yürüdüm, iyi ki o çiçekleri ektim, iyi ki hata yapmak beni hatasını kabullenebilen erdemli bir insan yaptı, iyi ki sevdim, iyi ki saydım, iyi ki çabaladım, emek verdim; hiçbiri için pişman değilim. Beni böyle bir insan yapan her şeye sonsuz teşekkürler, diye yazan biriyle aynı duyguları hissettiğini düşünmek…
Sosyal medya tam bir umman. İletişim çağında sosyal medyayı sansürlemek, boşa kürek çekmek demek…
Her gününüzün bayram sevinciyle dolması dileklerimle…