Kadına yönelik şiddete yönelik farkındalık yaratmak için, kadınlar 25 Kasım’da sokaklara çıktılar, seslerini duyurmaya çalıştılar: Ölmek istemiyoruz, babadan, kocadan devletten…şiddet görmek istemiyoruz, diye haykırdılar. Ne mi oldu. Polisler İstanbul’da kadınlara “orantılı güç” kullanarak coplarla saldırdılar ve “azıcık da biber gazı” kullandılar! Kadınların da ellerinde sopalar ve gaz bombaları vardı çünkü !? Yoksa devletin koskoca bakanı yanılıyor olabilir mi ? !...
Öğretmenler Günü kutlamaları çerçevesinde Konya’da Vali toplamış öğretmenleri nutuk atacak. O da ne! Ön sırada bir kişi ayağını dikmiş oturuyor. Bak sen şu saygısıza!” Sen öğretmen misin bilader, diyor. Önce oturmasını öğren diyor. Sonra anlaşılıyor ki o ayağını valinin ağzına doğru diken kişi muhabirmiş! Muhabir olduğunu bilseydim, azarlamazdım diyor sayın vali. Yani öğretmenlerin dışında herkes valinin ağzına ayağını dikebilir; ama, vali dahil herkes öğretmeni azarlayabilir. Devletin koskoca valisi yanılıyor olabilir mi?
İşin asıl acı olanı, vali öğretmenlere ayar verirken, diğer öğretmenler valiyi alkışlıyorlar. Pes vallahi!.. Günümüz öğretmenlerinin geldiği yere bakınca insan üzülüyor. Oysa öğretmenlik onur sözcüğü ile birlikte anılan saygın bir meslekti. Her zaman ekonomik olarak zor koşullarda yürüttüler işlerini . Sürüldüler, kovuldular, cezalandırıldılar, hatta öldürüldüler; ama, her zaman mesleki onurlarını korumasını bildiler…
Öğretmenliği bu hale düşüren son dönem politikaları oldu. Eğitimde ticarileşme, kadrolaşma, güvencesizleştirme uygulamaları mesleğin itibarını iyice azalttı. Bir de yeni yetiştirilen çıkarcı, yalaka, sümsük insan tipolojisinden bu meslek de nasibini fazlasıyla aldı, ne yazık ki…
Bir de Fakir Baykurt’un “Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir !” düsturuyla hareket eden çağdaş, bilimsel ve parasız eğitimi savunan öğretmenler var. Onlar aynı tarihte, EĞİTİM-SEN’in çağrısıyla Ankara’da mesleki onurlarına sahip çıkıyor, “karanlığa karşı aydınlığı savunuyorlardı”.
Bu meslek hala onların hatırı ve mücadelesiyle ayakta duruyor. Kapıkulu zihniyetine teslim olanların değil