Artık dünya eskisi gibi olmayacak!
Bu yaklaşımı fazla iddialı buluyorum. Asıl tartışılması gereken bugün yaşadığımız yere nasıl geldiğimizdir. Açgözlü, tüketime endeksli, rekabetçi, bencil insanların oluşturduğu toplumlar ve onların belirlediği üretim- tüketim ilişkileri, onların seçtikleri yönetimler ortaya bu sonucu çıkardı…
Dünyada ve ülkemizde yaşanan tüketim çılgınlığı, kaynakları azaltırken eko sistemi bozdu. Şehirler yaşanmaz, nefes alınamaz hale geldi. Bu durum yeni hastalıkları ortaya çıkarttı.
Bozulan gelir dağılımı, bir yandan dolar zenginleri yaratırken, insanların büyük bir bölümü temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma düşürüldü. Açlıktan ölen milyonlarca çocuk varken, Dünyada insanların üçte biri temiz içme suyuna sahip değilken, biz salgın nedeniyle temizlik derdine düşmüşüz. Bir milyar çocuk okulların kapanması ile evlere kapanırken okulla hiç tanışmamış milyonlarca çocuk var dünyada! Salgın nedeniyle zenginlerin bile canının derdine düştüğü yeryüzünde her yıl önlenebilir hastalıklar yüzünden binlerce çocuk ölüyor!..Savaşlar yüzünden evlerinden yurtlarından edilen milyonlarca çocuk kamplarda, sınır boylarında, denizlerin ortasında ölümle cebelleşirken kendi çocuklarımızın okullarından uzak kaldıkları telaşı içindeyiz!..
Nasıl geldik buraya?..
Yıllardır ülkemizde de mücadelesini verdiğimiz herkes için parasız ,kamusal eğitim ve sağlık hizmeti talebinin bütün dünya için ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkmıştır.
Oysa dünyayı saran para kazanma çılgınlığı bizim ülkemizi de sarmış, başta eğitim ve sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi, piyasalaştırılması teşvik edilmiştir.Halkın vergileriyle teşvik edilen özel hastanelere ,kamu yararına çalışması gereken yetişmiş insan gücü transfer edilmiştir. Şimdi ise oralardan parası olmayanların hizmet alması mümkün değil! Eğer özel hastaneler yerine kamu sağlığına yatırım yapılsaydı, bugün yaşanan sorunu daha rahat atlatabilirdik.
Diğer yandan özel, piyasacı eğitim yüzünden çocukları yarış atına çeviren eğitim sistemi velileri kara kara düşündürüyor: Ne olacak bu çocukların hali, nasıl sınav olacaklar, liselere ve üniversitelere nasıl yerleşecekler, diye…Oysa kamusal bir eğitim sistemi olsaydı, çocuklarımızı bir üst okula yeteneklerine göre yerleştirdiğimiz bir sistem kursaydık bugün bunları düşünüyor olmazdık…
Artık şunu anlamak gerekiyor: Başta sağlık ve eğitim olmak üzere kamu hizmetleri piyasanın insafına bırakılamaz. Herkes bu haklardan ayrımsız yararlanabilmelidir. Bunu iyice anlamak ve yaşama geçirmek önceliğimiz olmalıdır…