İlk Korana vakasının ülkemizde görülmesinin üzerinden bir yıl geçti. Dünyada süreci iyi yöneten ve gerekli önlemleri alan ülkeler salgından kaynaklanan sorunları kontrol altına almışken, biz ise salgının yıkıcı sonuçlarıyla boğuşmaya devam ediyoruz.
Samsun, vaka sayısının en yüksek olduğu il. Ama okullar açık, öğretmenler ve öğrenciler aşılanmamış; yüz yüze sınavlar yapıldı, şimdi de meslek liselerinde yüz yüze eğitim bütün sınıflarda devam ediyor.
Okulların bu durumda açık olması son derece tehlikeli.. Virüsün yayılmasını arttıracağı biliniyor olunmasına rağmen İl Sağlık Kurulu bir yerlerden işaret mi bekliyor da karar alamıyor?!..
İki ay önce bu köşede “öğretmenleri aşılayalım ,gerekli önlemleri de alarak okulları açalım” diye yazmışım. Okullar bir aydır açık, ancak yüz yüze eğitim yapan öğretmenlerin % 1’i bile aşılanmış değil. Öğretmen ve öğrenciler arasında vakalar hızla artıyor. Veliler de öğretmenler de kaygılı…
Kaplumbağaya, "Buradan karşı köye ne kadar zamanda gidersin?.." diye sormuşlar.
Kaplumbağa "Yağmuru, çamuru, rüzgarı, inişleri, yokuşları hesap ettim...Üç günlük yol ama ben altı günde giderim..."demiş.
Altı gün geçmiş... Ama kaplumbağa karşı köye gelememiş...Aramışlar taramışlar, yolun yarısında bulmuşlar kaplumbağayı...
"️Hayrola?.." demişler..."Üç günlük yolu altı günde bile gelemedin?.."
Kaplumbağa cevap vermiş:
"️Sormayın arkadaş!.. Yağmuru, çamuru, inişi, yokuşu hesap ettim de, kötü insanları hesap edemedim... Ne zaman hızla ilerlemeye başlasam tutup ters çevirdiler...
Güzin Bulut’un paylaştığı yukardaki fıkradaki kaplumbağa gibiyiz. Debelenip duruyor, engelleyenler yüzünden yol alamıyoruz…
Sokak başlarına gösteriş amaçlı polisleri dikmekle bu salgını önlemek mümkün değildir. Bu, Ramazanda lokantaları kapatıp Camileri teravihe açma mantığı ile salgını önleyemezsiniz.
İşsizlik, pahalılık, yoksulluk artarken, salgın nedeniyle oluşan ölümler de artıyor. Sağlık ordusu ilk kurbanlardı, şimdi sırada öğretmenler mi var? Sonra sıra kime gelecek… Ortaya çıkacak sorunların ve ölümlerin sorumlusu kim olacaktır?…