‘İnsanların kanatları yok,
insanların kanatları yüreklerinde.’
Bu dönemde TBMM kapandı. Meclis 45 günlüğüne tatile girdi.
Kapanmadan önce çıkartılan “infaz yasası” ile içerde ne kadar rüşvet alan, devleti dolandıran, uyuşturucu satan, kadına şiddet uygulayan, hırsız , uğursuz, tecavüzcü varsa çıkacak,90 bin mahkum salıverilecek. Bu kişilerin hepsi toplumda diğer bireylerin haklarını gasp etmiş, onların yaşamlarını olumsuz etkilemiş kişiler. Salgın bahane edilerek dışarıya çıkacak bu kişilerin topluma kazandırılma süreci umalım da “Rahşan affı” na benzemesin. Diğer yandan “devlet vatandaşa karşı işlenen suçları affedemez”, yaklaşımını terk eden yönetim, kendisine karşı olan siyası tutsakları bu kapsamın dışında bırakarak eşitlik ilkesine de aykırı davranmış oldu. Gazeteciler, muhalif siyasiler içerde hala. İktidar kendisine karşı gördüğü kişileri affetmiyor!..
Ayrıca son gün sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlar ile ilgili olumlu bir yasa çıkartıldı. Onlara karşı işlenen suçların cezaları ertelenmeyecek ve yüzde elli daha artırılarak uygulanacak.
Salgının kısa dönemde son bulacağı varsayımı ile okulların mayıs sonunda açılabileceği düşünülerek bir düzenleme daha yapıldı öğretmenleri ilgilendiren.
Öğretmenler, yaz tatili içinde aralıksız 2 ay izinli olacak, ancak bu 2 aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmelikte saptanacak meslekle ilgili çalışmalara katılmakla yükümlü olacaklar. İlçe, il veya ülke genelinde genel hayatı etkileyen salgın hastalık, doğal afet, elverişsiz hava koşulları gibi nedenlerle eğitim öğretim faaliyetinin 2 haftadan fazla süreyle yapılamaması halinde uygulanacak telafi programlarının ders yılı içinde tamamlanamadığı durumlarda, yaz tatilinde yapılacak eğitim ve öğretim faaliyetleri nedeniyle, Milli Eğitim Bakanlığınca öğretmenlerin izinleri kısaltılabilecek. Bu durumda öğretmenlerin izinleri bir aydan az olamayacak.
Bir de işçilerin işten çıkartılmayıp ücretsiz izine gönderilmesi ve onlara günde 39 lira ödenmesi ile ilgili yasa var ki tamamen işvereni korumaya dönük bir uygulama. Bozdur bozdur harca!..
Bu dönem elbette geçecek. Ama bedelin tamamını yoksul, işçi ve emekçiler tek başına ödemesin, sorumluluk herkese eşit paylaştırılsın, istiyoruz…