Liderlik öncülük demektir. Toplumla beraber yürümek değil , toplumu kendi seviyesine taşımak , önlerini açmak , hayatlarını kolaylaştırmak demektir. Almanya Federal Cumhuriyetinde yıllardır uygulanan ancak Ülkemizde pek bilinmeyen bir konudan bahsedeceğiz.
Almanya’da hukuk sigortası diğer bir deyişle hukuki koruma sigortası, tarifeniz kapsamındaki hukuki olaylarda avukatlık ücretinin ve dava masraflarının sigorta şirketi tarafından karşılandığı, yapılması zorunlu olmayan ancak çok yaygın bir sigorta türü. Sigortanızın hangi hukuki olayları ve hizmetleri kapsayacağı sigorta şirketi tercihinize ve seçeceğiniz hukuki koruma sigortası türüne göre farklılık gösterebilir
Kişisel hukuksal koruma sigortası (Privatrechtsschutz) – Kişisel konularla ilgili yaptırabileceğiniz en basit sigorta modülüdür. Kabaca sözleşme, eşya, vergi, idare hukuku, ceza hukuku, genel kamu hukuku, aile ve miras hukukundan gibi genel konular bu modülün içerisindedir.
- Çalışan için hukuksal koruma sigortası (Berüfsrechtsschutz) – Almanya’da bir çalışansanız kesinlikle kullanılan bir modüldür. Almanya’ya çalışansınız, şirket ile ilgili sorun yaşıyorsunuz. Bu sigorta ile hakkınızı daha kolay arayabilirsiniz.
Yukarıda tanımlarını verdiğimiz Hukuk Sigortası İşçilerin aylık 50 Euro , İşverenlerin ise 150 ile ortalama 500 euro ödeyerek sahip oldukları bir imkan . Yani Asgari Ücretin yaklaşık yirmide biri gibi bir rakama yani Türkiye ye uyarlarsak 250 T.L. bir bedele denk geliyor. Bakın 250 T.L. neler yapabiliyor ?
1 – Emekçi kesim hukuksal bir sorunu olduğunda çekinmeden, madden yorulmadan hukuki danışmanlık ve yardım alabiliyor. Yani hak arama özgürlüğünün kapıları sonuna kadar açılıyor.
2 – İş veren olan herkesin neredeyse bir Avukatı oluyor. İş yaşamını hukuki bir şekilde , sözleşmelerini kanunlara uygun bir biçimde düzenliyor, Aldanmıyor çoğunlukla da aldatmıyor.
3 – Ülkemizde Vatandaş tarafından açılan dava sayısı gün geçtikçe artıyor. Kapı önü – Çeyrek Hukuk bilgisi olmayan Dilekçecilerce , internetten kopyala –yapıştır yöntemiyle açılan davaların hemen hemen hepsi eksik yanlış. Bu eksik ve yanlışlar ;
A – Davaların uzamasına neden oluyor. Ertelenen celseler ağırlaşan mahkeme iş yükü.
B - Eksik ve yanlış bilgilerle açılan davalar hak kayıplarına, Maddi kaybedişlere , manevi yıkılışlara yol açıyor.
4 – Ülkemizde maalesef Hukuk Fakültesi enflasyonu , Sınavsız ,Kotasız Avukatlık nedeniyle Avukat sayısı oldukça fazla . Anaysaya ve Türk Ceza Kanununa göre Yargı’nın üç unsurundan biri olan Avukatlık Mesleği en az Hakimlik –Savcılık kadar maddi ve manevi konfora kavuşmadan ,Türk Yargısının yol alması mümkün değildir. Öyle ya Devleti Savcı, Adaleti Hakim , Milleti Avukat temsil eder. Millet olmadan Ne Adalet Ne Devlet olur.
Hukuk Sigortasının Ülkemizde Almanya kadar yaygınlaşması , çoğunluk Avukata Asgari İş ve Geçim sağlayacak, Geçim kaygısı olmayan Avukat daha dik , daha kuralcı ve daha Saygın olacaktır. Düşünün Ülkemizde 15 -20 milyon kişinin Hukuk Sigortası yaptırdığını. Her Avukat en az 2/3 hakim – savcı maaşı kazanacak , her vatandaş bugünkünün onda birine hukuk koruması altına girecektir.
Peki bu projelerle uğraşması gereken Türkiye Barolar Birliği Neden ,Bu Milletin yiğit Evladı Uğur MUMCU Suikasti sanıklarına, Av Ceyhan MUMCU İfadesiyle “Muayenesiz Çürük Rapor” veren, TSK’yı delilsiz ispatsız Kimyasal Silah Kullanmakla suçlayan FİNCANCI’yı savunmakla harcıyor enerjisini ? Neden Mesleki kaygılar , Avukatların maddi- manevi şartlarını iyileştirecek projeler yerine ,İdeolojik kaygılarla hareket ediyorlar ? Son Genel Kurul Neden Avukatlık Mesleki Kaygıları yerine Metin FEYZİOĞLU’nu Nasıl gönderdik Şovuna dönüştü ?
Bir Cümlede Adalet Bakanlığı’na . Bakanlar hep Avukat ama Mabadı Koltuğa değen mesleği unutuyor. T.B.B ‘nin yukarıda ki yaklaşımına tepki vererek,paralel hareket ediyorlar. Oysa Avukat olmadan Adalet Olmaz.Alın Hem Adaleti , Hem Milleti ,Hem Avukatlık Camiasını rahatlatacak bir proje. Tabi Yapmaya İrade Varsa ?
İncittiysek, İncindiğimizdendir. Haftaya Ömür Varsa görüşmek üzere Efendim.