Bugün köşemin bir konuğu var.
Yazılarını benimle paylaşan Ordu Fatsalı Eğitimci, Araştırmacı, Yazar Zeki Sarıhan’ın “İkiZıt Ahlak” başlıklı yazısından dikkatimi çeken“fındık” ile ilgili bölümünü okurlara sunuyorum.
Karadeniz Bölgesinde ağustos, fındık toplama ayıdır. 15-20 yıl öncesine kadar yoksul ve orta köylüler kendi bahçelerini kendileri toplarlardı. Ücretli işçi çalıştıramazlardı. Komşularından “adam” alsalar da bunu onun işine bir “adam” vererek öderler, böylelikle birbirleriyle “keşik” yaparlardı. Yalnız zengin köylüler gündelikli işçi çalıştırırlardı. Artık Güneydoğu’dan gelen mevsimlik işçiler, hemen herkesin fındığını topluyor, ücretlerini alıp gidiyorlar. Zaten geçimini fındık tarımından sağlayan köylü kalmamış gibi. Fındık piyasada değerini bulamıyor. Gübre, bahçenin bakımı, toplama için verilen gündelikler, patız gibi işlere ödenenler çıkarılınca çiftçinin eline bir şey kalmıyor. Bu nedenle fındıkta ortakçılık yapanlar, ürünü yarı yarıya bölüşmekte nazlanıyor, üçte ikisini istiyorlar.
Dün olduğu gibi bugün de yoksul ve orta halli, yani kıt kanaat geçinen köylüler, başka ürünleri gibi bir fındık tanesini bile ziyan edemezler. Özellikle yoksulluğun kol gezdiği geçmiş yıllarda bahçe sahipleri toplanmış fındık ocaklarının çevresini bir kez daha dolaşır, otların arasında kalmış ya da dallarda yaprakların arasına gizlenmiş fındıkları bırakmaya gönülleri razı olmazdı. Evin çocukları da ellerinde “gıdık”ları ile arkadan başak yaparak tek tane bırakmamaya çalışırlardı. Bir sevda türküsünde doldurma dizeler olarak geçen “Fındık toplayan kızlar/Fındık dalda kalmasın” sözleri bu titizliği yansıtır.
Fındık bahçeleri genellikle diğer bahçeler ve mısır tarlalarıyla yan yanadır. Aralarında bir çit veya tel bulunsa da birinin bahçesindeki fındık dalları diğerinin bahçesine uzanır. Sınırdaki bu dallarda olgunlaşmış fındıklar komşuların bahçelerine düşer veya bayır yerlerde yuvarlanıp bahçe değiştirirler…
Kendi bahçesinin fındığını toplayan köylü, komşu bahçeden düşen fındıkları dalın durumundan çıkarır. Genellikle cinsinden veya olgunlaşma derecesinden de yerdeki fındığın kendisine ait olup olmadığını anlar. Bunları tek tek alarak komşu bahçeye atar. Kendi sepetine asla atmaz. Komşusu bunu görsün görmesin. Kendisine ait olmayan bu fındık onun için haramdır. Sofrasına ve kesesine haram karıştırmak istemez. Bunun bir sepet veya tek bir tane fındık olması fark etmez. Vicdanı ona bu harama el sürmemesini emreder.