1 Haziran’da üç tarafı barajlarla çevrili, suyu bol Samsun’da “az sulu yaza” merhaba demek zorunda kaldık.
Çünkü söz konusu tarihte suya yapılan yüzde 25’lik zam nedeniyle, yaz mevsimi nedeniyle terlediğimiz günlerde her gün değil de gün aşırı “çimmeye” başladık.
Çimemediğimiz günler “ter” kokusu yayarken, Orhan Gencebay deodorant ile karşımıza çıkacak diye korktuk.
1 Haziran’ın su faturaları gelince “geçim” derdi hesapları yapmaya başladık.
Bu “geçim” derdi hesapları bundan böyle her ay devam edip gidecek.
Bu arada Terme’yi sel aldı.
Hem zamlı su tarifesi, hem çamur gibi akan su nedeniyle onlar “çimmeyi” tamamen unuttu.
1 Haziran’da “az çimme”ye başladık!
Samsun’un sadece üç tarafı barajlarla çevrili değil, bir tarafında da “deniz” var.
Birçok yerde “deniz sefası” sürmek, denizde çimmek de paralı!
Aradan tam bir ay geçti.
Bugün günlerden 1 Temmuz Pazartesi.
1 Temmuz’da da “lambaya püf deme” dönemi başladı.
Neden “püf” demeye başladık diye soracak olursanız, bugün ülke genelinde elektrik fiyatlarına yüzde 15 zam geldi de ondan.
Elektriğe yapılan “zam” birçok şeye yansıyacağı için bu “zam” diğer zamları da beraberinde getirecek.
Elektriğe gelen zam aklımıza geldiği zaman evde, işte üç lambadan birine “püf”diyeceğiz.
“Püf” derken de Barış Manço’nun“Lambaya püf de hoh deme püf de” şarkısını da unutmayacağız.
Peki; doğalgaz da “zam” için sıraya girmiş olabilir mi?
O da girerse “doğal” gazlama dönemi de başlamış olur ki; gel keyfim gel