Mal ve hizmet fiyatlarının genel seviyesinin artıran ve dolayısıyla alım gücünü düşüren orana “enflasyon” deniyor.
Peki, bu “enflasyon” denilen şey ölümün ikiz kardeşimi ki buna bir türlü çare bulunamıyor.
Uzmanlara göre enflasyon dolanımda bulunan para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle çıkıyor.
Fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteriyor.
Halk ağzından “yaşam pahalılığı” olarak adlandırılan enflasyon mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasından kaynaklanıyor.
İnsanların alım gücünün artması, gelirlerinin yükselmesi enflasyonun düşmesi, fiyatların düşmesi anlamına gelmiyor.
Enflasyonun düşmesi, fiyatların daha az artması, insanların alım güçlerinin daha az azalması ve neticesinde istikrar ve refah olarak yorumlanıyor.
Mal ve hizmetlerin fiyatları sürekli artıyor.
Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor.
Domates, biber, patlıcanın yanına yaklaşılamıyor.
Patates ve soğana bakanlar gördükleri fiyat karşısında şaşırıyor.
Enflasyon hedefi açıklanıyor.
Hesap-kitap tutmuyor.
Böyle olunca da evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Uzmanlara soruyorsun, onlarda şaşırmış bir vaziyette oldukları için doğru dürüst cevap veremiyor.
Tüketici Fiyatlar Endeksi ile enflasyon hesaplaması yapanlara da sormak gerekiyor!
Hesabınız-kitabınız bir türlü tutmuyor.
Enflasyondenilen şey ölümün ikiz kardeşimi ki buna bir türlü çare bulamıyorsunuz/bulunamıyor.
Çözüm “ayar” çekmekte aranıyor!