Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) yönetimi diğer sağlıkçı personel ile aynı iş yerinde aynı işi yapan 1.300 sağlık işçisinin, bugünkü aldığı özlük haklarından daha geriye götürmek istedi.
Türkiye Sağlık-İş Sendikası ile OMÜ’de devam eden Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmeleri durma noktasına geldi.
Görüşmeler uyuşmazlıkla sonuçlandı.
Çözüm hakem heyetinin vereceği karara kaldı.
Konunu Türkiye Sağlık İş Sendikası Başkanı İrfan Kalyoncu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Erhan Usta’ya anlattı.
İYİ Partili Erhan Usta, sendikanın Samsun Şube Başkanı İrfan Kalyoncu’danTİS süreciyle ilgili gelişmeler hakkında aldığı bilgileri değerlendirdi.
Erhan Usta, OMÜ’de yaşanan TİS sürecini meclis kürsüsünde anlattı.
Sağlık işçilerin daha fazla mağdur edilmemesi ve TİS sürecinin bir an önce sonuçlanması için OMÜ Rektörlüğüne çağrıda bulundu.
İYİ Partili Usta TBMM’de şunları söyledi:
“60 günlük yasal süre, ek süre, arabuluculuk süreleri hepsi geçmesine rağmen üniversite yönetimi ile biraz da bu işten sorumlu rektör yardımcısının tutumu nedeniyle sendika arasında mutabakat sağlanamıyor. Üniversite yönetimi bin 300 tane sağlık işçisinin, bugünkü aldığı özlük haklarından daha geriye götürmek istiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Burada diğer bir tuhaflıkta şu; aynı üniversite yönetimi, aynı statüdeki insanlarla yine toplu sözleşme yapıyor daha fazla hakka imza atıyor. Ancak burası döner sermayeden diye haklarını geriye götürmeye çalışıyor. Burada vermediği işçiye öbür statüdeki genel bütçeden parasını alan nasıl olsa Maliye Bakanlığı ödüyor diye, orada bol kepçeden veriyor gibi durum var.”
Özetlemek gerekirse OMÜ’deki sağlık işçileri eşit işe eşit ücret isiyor.
PARASAL BAĞIŞLAR
Şikayet konusu olan parasal bağışlar için ileri sürülen iddialara göre belediyeye işi düşen kişi önce bir derneğin banka hesabına belirtilen miktarda para yatırıyor.
Yatırdığı paranın dekontunu gösteriyor.
Bağışta bulunan kişinin iş yeri ruhsatı, arsa birleştirme veya inşaat izni gibi işlemleri ilgili belediye tarafından yerine getiriliyor.
Belediye de bu bağışlarla ihtiyaç sahibi yurttaşların temel ihtiyaç ürünlerini ücretsiz olarak karşılıyor.
İddialar böyle!
Belediye aslında yapılması gereken bir hizmeti yerine getiriyor.
Burada yakınma konusu olan belediyeye işi düşenlere dernek hesabına bağış yapılmasını şart koşulması oluyor.
Savcılığa yansıyan yakınmada “Hesap hareketleri incelendiğinde 1.000 TL ve üzeri para yatıran kişilerin, hemen sonrasında belediyede iş yeri ruhsatı, arsa birleştirme veya inşaat izni gibi işlemlerin yapıldığı görülecektir.Belediye, kamu görevini yapmak için ilgilisinden zoraki bağış talep etmektedir. Normal şartlar altında yapılması mümkün olmayan işlerin yapılması için ilgilisinden zoraki bağış talep etmektedir. Zoraki bağışların gönüllü olduğunu göstermek için, ilgililerin kendi eliylederneğin banka hesabına yatırmasını sağlamaktadır.” ifadesi yer alıyor.
“Belediyenin kamu görevini yerine getirmek için haksız bağış şartı uygulaması” ile ilgili olarak savcılığa yansıyan iddianın doğru olup olmadığı yapılacak inceleme sonunda belli olacak.
Bu nedenle inceleme sonucuna kadar dernek ve belediye adını saklı tutuyorum.