1960’lı 1970’li yıllar.
Fındık toplamasını bilmediğimden değil, toplamasını sevmediğimden bahçeye gitmiyordum.
Bana da atların getirdiği çuvallardan boşaltılan fındıkların serildiği harmanda beklemek görevi düşüyordu.
Çünkü harman fındık bahçelerinin bulunduğu köydeki evimizden biraz uzaktaydı.
Harmana çuvallarla konulan fındıkları bir kişinin beklemesi gerekiyordu.
Ben o görevi severek yapıyordum, bol bol o dönemin en popüler çizgi roman karakteri Tommiks, Teksas, Zagor okuyordum.
Ordu’nun Perşembe İlçesi’ndeki köyümüze Korgan, Kumru gibi ilçelerden fındık toplamak için gruplar halinde işçiler geliyordu.
Günümüzde o iki ilçeden gelen yok, çünkü pazarı Güneydoğu’dan Gürcistan’dan gelenler kaptı!
Fındıkta hasat zamanı yaklaşınca fındık toplama işlerinde çalışacak tarım işçilerine ödenecek ücret ile tarım işçisi, yemekli-yataklı gibi pazarlıklar tarım işçileri gelmeden önce“dayıbaşı” denilen kişi ile yapılıyordu.
O tarihlerde fındık işlerinde çalışacak tarım işçilerinin ücretlerini valilikler belirlemiyordu.
Diyelim ki; fındık toplayacak işçi sayısı ve günlük “yevmiye” denilen ücrette anlaştınız.
Konaklamalarını da sağladınız.
Yemeklerini fındık toplamak için gelen kadınlardan bir veya ikisi yapıyordu.
Bulgurdu, pilavdı, yağdı, çaydı, şekerdi, zeytindi, peynirdi, soğandı, patatesti, ekmekti gibi yemek yapılacak “kumanya”yı da bol miktarda alınırdı.
Domates, biber, patlıcan, fasulye gibi sebzeler zaten köydeki bahçelerde yetişiyor.
Onlar için çarşıya-pazara gitmeye gerek yoktu.
İşte sayılan bu kadar malzemelerden sadece “patlıcan”istenmeyen sebze olarak önünüze çıkıyordu.
Yemiyorlardı patlıcanı ve istemiyorlardı!
Patlıcan “Menü”dençıkarılıyordu!
Neden yemiyorsunuz diye sorulduğunda, beğenmediklerini, faydası olmadığını söylüyorlardı.
Şaşırıyorduk!
Zaman geçti, 1980’li yıllarda domates-biber-patlıcan şarkılara bile konu oldu.
Barış Manço“Domates, biber, patlıcan” diye ne güzel söylüyordu.
Şimdi o yörelerde yaşayanlarpatlıcan yiyorlar mı, kendi bahçelerinde yetiştiriyorlar mı, yada yemek için alıyorlar mı, daha doğrusu alabiliyorlar mı bilemiyorum.
Bildiğim bir şey varsa o da; 1960’lı 1970’li yıllarda besin değeri olmaması nedeniyle beğenilmeyenpatlıcanın kilosu bugün 15 lira!
Fındık ise 10 lira!
Yersen “ayriyeten aganigi-naganigi” gibi faydası da var!
Patlıcanın “aganigisi-naganigisi” yok!
“Yersen” kilosu 15 liraya pazarda, manavda, markette çok!