Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Sağlık Politikaları Karadeniz Masası Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya “Sağlık Sistemimizdeki Kaosun Nedenleri ve Çözüm Önerimiz” konulu bir rapor hazırladı.
Prof. Dr. Şevket Özkaya hazırladığı raporunda sağlık sisteminin sosyal demokrasi ile yönetilmesi gerektiğini savunarak “Gelecek iktidarımızda Sağlık Sistemi ve Bakanlığı CHP’de olmalı.” dedi.
Kamu hastanelerinde iş yükünün azaltılması için ‘Klinik Uzman Merkezleri’ kurulması, Aile Hekimliği ile Klinik Uzman Merkezleri İş birliği sağlanması da istenen raporda, “Klinik Uzman Merkezi’nde anlaşmalı doktorlar kamu hastanelerindeki doktorlar ile dönüşümlü olarak çalışmaları sağlanacak ve sağlıkta tükenmişlik sorununu da rahatlatacak” denildi.
Raporun “Çözüm Önerilerimiz” bölümünde “Performans sistemi kaldırılmalı ama alternatifi olmalı. Kamu hastanelerinde hastaları ve sağlık çalışanlarını mağdur etmeyecek şekilde iş yükü azaltılmalı. Vatandaş daha kaliteli sağlık hizmeti almalı. Sevk zinciri yeniden getirilirse oy kaybı yaşanacağı için tekrar 1. basamaktan sevk zinciri olmaz ama 2. ve 3. basamağa başvuran çok fazla ayaktan hasta yükünü almamız lazım. Bu nedenle poliklinikler için ‘Klinik Uzman Merkezleri’ (KUM) kurulmalı. 2 ve 3. basamak hastanelere ayaktan başvuran hastalar ‘Klinik Uzman Merkezlerine’ kaydırılacak ve 2. ve 3. basamak hastaneleri sadece yataklı tedavi kurumları olacak. Ameliyat ve yatan hasta tedavisi verilecek.” ifadesi yer aldı.
“Klinik Uzman Merkezleri (KUM) nasıl oluşturulacak?” sorusunun yanıtı da raporda şöyle yer aldı:
“Örnek olarak Samsun EAH Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde 10 tane göğüs hastalıkları uzmanı var ve hem poliklinik hem de yatan hasta tedavisi yapıyorlar ve performans yarışı içinde poliklinik yapılıyor.
Bunlardan 5 tanesi kooperatif şeklinde ‘Klinik Uzman Merkezi’ açacaklar ve SGK ile anlaşma yaparak reçeteleri kurumca ödenecek, SGK tarafından hasta başına sabit bir ücret örnek olarak 100 TL verecek, hastadan alınan en fazla 2 kat fark ücreti (200 TL) ile bir hastanın fiyatı belli olup poliklinik hizmeti bu merkezlerde yapılacak.
Bu merkezler 2. ve 3. basamak kamu hastaneleri ile anlaşacak ve yatması gereken hastaları 2. ve 3. basamak kamu hastanelerine yatırıp, kalan 5 uzman doktor hastaları bu hastanede takip edecek. Böylece kamu hastanesinde 10 doktora verilecek maaş ve döner sermaye 5 doktora verilecek. Yeşil kart dediğimiz sosyal güvencesi olmayanlar ise Aile hekiminin kararı ve talebi ile ücretsiz bakılacak.
Devlet hastanesinde devam eden doktorlarımız hem daha az iş yükü ile çalışıp hem de birkaç doktora verilecek performansı devlette kalan bir doktora alabilir.
Ameliyat ve girişim için hasta istediği özel veya devlette o Klinik Uzman Merkezi kliniklerle anlaşmalı doktorlar ile hastanın tedavisi devam edilebilir.
Her doktorun bir sağlık çalışanı ve sekreter ile klinikte istihdam sağlayacağını düşünürsek gençler arasında da işsizlik sorununa da yardımcı olacağını düşünüyoruz.”
Raporda “Aile Hekimliği ve Klinik Uzman Merkezi İş birliği” konusunda da şu bilgiler yer aldı:
“Her aile hekimliğinde sevk zincirinin çok daha medeni ve memnuniyet olacağı randevu sistemi oluşturulacak.
Aile hekiminin değerlendirdiği bir hasta, uzman hekime görünmesi gerektiğine karar verirse; aile hekimliği birimindeki bir yetkili bu Klinik Uzman Merkezlerinden vatandaş için randevu alacak ve yönlendirecek.
Klinik Uzman Merkezi’nde poliklinik hizmeti alan vatandaş eğer ayaktan tedavisine devam edecekse ilacını eczaneden alacak, yatarak tedavi edilmesi gerekirse Klinik Uzman Merkezi’ndeki görevli 2. ve 3. basamak hastanelerindeki uzmanlardan yatak yerlerini ayarlayarak tedavilerini ilgili hastane ve hekimde almasını sağlayacak.
Klinik Uzman Merkezi’nde anlaşmalı doktorlar kamu hastanelerindeki doktorlar ile dönüşümlü olarak çalışmaları sağlanacak ve sağlıkta tükenmişlik sorununu da rahatlatacak.
Her doktorun bir sağlık çalışanı ve sekreter ile klinikte istihdam sağlayacağını düşünürsek, gençler arasında da işsizlik sorununa da yardımcı olacağını düşünüyoruz.”
“Sağlık Sistemi Sosyal Demokrasi ile Yönetilmeli”
Prof. Dr. Şevket Özkaya, raporun bu bölümünde de şu görüşleri savundu:
“Kenan Evren askeri cuntanın başıydı. ‘Mecburi hizmete gelen doktorları ağaca bağlayın, kaçmasınlar’ dedi.
İmren Aykut Çalışma Bakanıydı. ‘Ne verirseniz verin bu doktorların gözü doymaz’ dedi.
Tansu Çiller Dışişleri Bakanıydı. Hariciye Vekaletiyle hariciye koğuşunu karıştırdı, hastanelere ‘Balyoz Harekatı’ düzenledi. (Balyoz Davası hakimlerinin gözünden kaçtı, ceza almadı.)
Yıldırım Aktuna Sağlık Bakanıydı. Hafta sonu makamında bulamadığı başhekimin kapısını kırdırttı.
Osman Durmuş Sağlık Bakanıydı.
Fuzuli yere yakıyor diye başhekimin ellerini kalorifer peteğinde kızartı.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ‘Doktorların eli hastaların cebinde’ dedi.
Yetmedi, üstüne bir de ‘Paracı doktorlar gürültü yapıyor’ ilave etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘Ben doktora iğne yaptırmam, doktorlar adamı felç ederler alimallah’ dedi.
Yetmedi, üstüne bir de ‘Doktor Efendi dönemi bitti’ ilave etti.
Bu nedenler ile gelecek iktidarımızda Sağlık Sistemi ve Bakanlığı CHP’de olmalı.
Hep birlikte, her şeyin çok güzel olacağı gelecek günlere.”
Şevket hocamın her satırına harfiyen katılıyorum.