Üç tarafı barajlarla, bir tarafı denizle çevrili Samsun'da su savaşı başladı.
Bu savaş su yokluğundan değil, su bolluğunun fiyatlara “zam” olarak yansımasından kaynaklandı.
Bir tarafta; Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ile SASKİ Genel Müdürü Fatih Yıldız.
Diğer tarafta; eski Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin ile eski SASKİ Genel Müdürü Kamil Demircioğlu.
Mustafa Demir ve Fatih Yıldız’ın iddiaları:
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, partisinin önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin tarafından alınan indirim kararının SASKİ’ye aylık 4.5 milyon lira yük getirdiğini söyleyerek “Bu düzenleme daha önce yapılan bir indirimin düzenlemesidir. Şu ayarlamadan sonra bile suyu ucuz kullanan illerden bir tanesiyiz. Böyle bir konuyla gündeme gelmeyi istemezdim. Ama almamız gereken kararlardan da geri duramayız” dedi.
İSKİ’deki görevinden bir ay önce SASKİ’ye Genel Müdür olarak atanan Fatih Yıldız ise tamamen kanuna uygun olarak tarifeyi meclise sunduklarını belirterek, “Geçen dönem yapılan yüzde 15 indirim düzenlemesi meclis tarafından yapılmış olan bir indirimdir. Ancak bizim bugünkü yapmış olduğumuz tarife İSKİ Kanunu ve SASKİ hükümlerine göre yapılmış bir tarifedir. Suda kayıp-kaçak oranı da yüzde 35’dir” diye konuştu.
Zihni Şahin ile Kamil Demircioğlu’nun savunmaları:
Samsun Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Zihni Şahin, Samsun’da suya yapılan zamdan sonra açıklamada bulundu. Zihni Şahin, ‘Suda yaptığı indirimin’ eleştirilmesine tepki gösterdi. Şahin “Bizim derdimiz para kazanmak değildi. Halka katkı sağlamaktı. SASKİ sudan gelir elde eden bir kurumumuzdur. Ama indirim ile o zor günlerde 1.350.00 insanımızın yanında olursunuz. Biz bunu yaptık” dedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Dairesi’nde (SASKİ) uzun yıllar genel müdürlük görevini yürüten ve geçen ay emekli olan Kamil Demircioğlu, Ocak ayında yapılan indirimlerden dolayı SASKİ’nin zarar ettiği iddialarını ve Samsun’un merkez ilçelerinde olan yüzde 35.9 kayıp kaçak oranını değerlendirdi. Demircioğlu “Yatırım da yaptık, borç da ödedik. Merkezde kayıp kaçak, yüzde 35 değil, yüzde 8.” diye konuştu.
Bu açıklamalardan bir şey daha öğrenmiş olduk.
Kayıp-kaçak denilen suyu daha çok belediyeler fatura ödemeden kullanıyormuş!
Sağı-solu, caddeyi-kaldırımı suluyorlarmış!
Belediyelerin kullandığı suyun bedeli vatandaşlara yükleniyormuş!
Vatandaşlar da pamuk eller cebe diyerek ödüyormuş!
Ödeyemeyenlerinde suyu kesiliyormuş!
Vatandaş zaten burnundan soluyor.
Geriye yapılacak bir iş kalıyor.
O da; SASKİ’nin Meclis’i olağanüstü gündem maddesiyle toplantıya çağırıp, yapılan su zammını geri almak!