Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Atakum Şubesi, Samsun’da yapılan “İnsan Haklarının Korunması ve Tanıtımında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun Rolünün Güçlendirilmesi İçin Teknik Destek Projesi” kapsamında yapılan toplantı sonucunda düzenlenen raporda; “Toplumun hakları ile ilgili bilinçlenmesi, bilgilenmesi ve örgütlülüğünün sağlanması için önemli rol üstlenen kamu yararına olan tüketici örgütleri ve TÜKODER’in işlevselliğinin artırılması, faaliyetlerini sürdürebilmeleri için fiziki ortam dahil, bir çok alanda çalışmalarını sürdürebilmeleri için yerel yönetimler ve merkezi hükümetler tarafından desteklerin sağlanması gerekir” denildi.
TÜKODER Atakum Şubesi Başkanı Haydar Kilis, tüketiciyi koruma derneğinin amacı ve görevleri ile kamudan beklentileri konulu rapor hakkında bilgilendirme yaptı.
Haydar Kilis TÜKODER’in politik ve ekonomik çıkarlara herhangi bir şekilde araç olmadan, kar amacı güden hiçbir kurum ve kuruluştan bağış, yardım veya başka bir isim altında yardım ve destek almadan, yayın organlarından reklam almadan ve tüketiciyi herhangi bir ürüne yönlendirmeden, sadece üyelerinin gönüllü katkı ve katılımlarına dayanarak faaliyet gösteren bağımsız bir tüketici örgütü olduğunu söyledi.
TÜKODER Atakum Şubesi Başkanı Haydar Kilis, şu bilgileri verdi:
“TÜKODER, piyasa koşullarındaki haksız rekabetten kaynaklanan sağlıksız, niteliksiz, kalitesiz merdiven altı olarak nitelendirilebilecek ürünlere kadar olan süreç ile ilgili gelişmelerin takibi neticesinde ortaya çıkan sorunları gidermeye yönelik çalışmalara yürütmektedir. Ancak, yasal ve idari yapılanma özelliği ile kısmen bağımsız görünen idari olarak eli kolu bağlı yürütme ve yaptırım olanakları kısıtlı bir kurumsal yapının çözüm odaklı olması gerekirken sorunları köklü ve kalıcı çözme ve giderme becerisinden yasal olarak kısıtlı olması, çözümsüzlük içerisinde bırakılmaktadır. Tüketici Hakem Heyetlerinin iş yükünün fazla olması nedeniyle sorunların tüketici hakem heyetine gitmeden ara çözüm yolu olan tüketici örgütleri üzerinden çözümlenme yolunun açılması gerektiği kanaatindeyiz.
Bölgemiz coğrafi yapısı itibariyle su ürünleri müdürlüğü, gıda kontrol laboratuvarları, yerel yönetimler, sahil güvenlik komutanlığı ve üniversiteler gibi diğer kurumlarla eşgüdüm içerisinde çalışmalar yapılması ve diğer kentlerde olduğu gibi 65 yaş ve üstündeki bireylerin ve öğrencilerin ulaşımdan daha uygun koşullarda yararlanması için ilgili mevzuatın düzenlenmesi gerekmektedir.
Bu ve bunun gibi toplumsal sorunların giderilmesinde önemli rolü olması gereken dernek yapısının olanaklarının geliştirilip etkin duruma gelmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, Tüketici Derneği tarafından Tüketici Hakem Heyetine yapılan görevlendirmelerde kişi yeteri kadar verimli olamıyor ise ya da görevlendirildiği derneği ile bağını koparmış ise ya da bağı sadece kağıt üzerinde var ise üyenin dernek tarafından değişiminin sağlanmasının yetki ve sorumluluğu dernek yönetiminde olmalıdır.”