Samsunspor yönetiminde merakla beklenen görev dağılımı belli oldu.
İki başkan yardımcısı, iki mali işler sorumlusu, iki tesis sorumlusu, iki İstanbul sorumlusu, iki reklam, loca ve stat sorumlusu…
Neredeyse bir göreve ikişer kişi belirlemiş Erkurt Tutu ve ekibi.
Yönetimde yer bulamadığı taraftara, yedek listeden bir sorumlu tayin eden Erkurt Tutu, bir basın sözcüsü belirleyememiş.
Anlaşılan bilgi kirliliğine devam edecekler.
Her kafadan bir ses çıkmasına ya da telefonlara cevap vermeyip gazetelerde farklı farklı haberler yayınlanmasına müsaade edecekler.
Her görevin iki sorumlusunun olduğu kulüpte, basını bilgilendirecek, kamuoyunu aydınlatacak birinin olmaması enteresan.
Üstelik Başkan ErkurtTutu’nun defalarca bu konuda eksik olduklarını ve mutlaka bu soruna çözüm bulacaklarını söylemesine rağmen…
Yani artık onun bu sözlerine ve yerine getirmemesine de alıştık.
Söylemleri ile eylemlerinin bağdaşmadığını kanıksadık.
Samsunspor’un neredeyse uğradığı tüm hukuk dışı kararlarda federasyonda görev yaparken imzası olan Serdar Ölmez’in hukuk işlerinden sorumlu olması da çok manidar.
Erkurt Tutu, adeta Samsun kamuoyuyla dalga geçiyor.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın desteğini çektiğinde aslında bir nimet olmadığını anlayacak da şimdilik gücün kendisinde olduğunu, ‘Ben ne yaparsam yapayım, kimse benden hesap soramaz’ tavrının nereye kadar gideceğini merak ediyorum.
Kaostan beslenen bir anlayışın, ‘Ben yaptım oldu’ mantığının Samsunspor’u bir yere vardırmayacağını anladığında iş işten geçmiş olacak.
Stadyumdaki ilk maçın Süper Kupa karşılaşması olacak olmasının yaratığı krizi bile yönetemeyen, geçmişteki hatalarından ders almayan bu yönetim biçimini değiştirmediği sürece, zarar görecek olan hep Samsunspor olacaktır.
Eğer gerçekten Samsunspor menfaatini düşünüyorsa, yaptığı işleri şöyle bir gözden geçirir insan.
Bizim derdimiz bağcıyı dövmek değil.
Ama birilerinin derdi üzüm yemek değil, sadece kendilerini düşünmek.