Samsunspor kulübünde kendisine ikinci başkanlık gibi onurlu bir görev verilen bir yönetici (adı lazım değil) gazetecilere yönelik "Samsunspor'a 5 kuruş katkınız var mı?" diye soruyor. Bunu diyen birinin Samsun'un en büyük marka gücü olan ve Türk futbol tarihinde şanlı bir geçmişe sahip Samsunspor'da yöneticilik yapması ne acı bir durum. Öncelikle kendisinin Samsunspor taraftarı olup olmadığını sormak gerekir, cebinde pasoliginin olup olmadığını, varsa hangi takım pasoligine sahip olduğunu sormak gerekir. Hatta iş bankasına ait Samsunspor kredi kartı var mı acaba bu ŞEKERCİ ikinci başkanın.
Hani gazetecilere soruyor ya 'Ne katkınız var' diye. Gazetecinin böyle bir görevi yok zaten. Gazetecinin pasolige de ihtiyacı yok. Gazeteciler Samsunspor sayesinde servetlerine servet de katmıyor. Sadece işini yapıyor. İşlerini de kendilerine ayrılan bölümde, gerekli mevzuatların yerine getirilmesi şartıyla verilmiş kartlarla takip ediyorlar müsabakaları. Ama benim yine de iş bankası Samsunspor kredi kartım var. Çünkü biz renklere aşığız. Kırmızı-Beyazdır sevdamızın bir diğer adı. Hiçbir BEKLENTİ ve KARŞILIK olmadan seviyoruz Samsunspor'u.
Samsun'a 1 milyon TL vergi verdiğini söylüyorsun, ne güzel. Demekki kaç katını kazanmışsın. Bu Samsun sana bu kadar para kazandırıp vergi vermeni sağlamış. Devletimize vergi vermenden dolayı seni ayrıca kutluyorum. Samsun böyle büyük bir şehir. Sana kazanıp devletine vergi vermeni sağlamış. Peki Samsunspor'a ne verdin. Bir de bunu açıkla bakalım.
Üstelik bu takıma en fazla zararı veren de, Samsunspor'un içinde bulunduğu bu duruma neden olan da siz yönetemeyen, yönetmeyi bilmeyen yöneticilersiniz. Gazeteciler mi takımı bu kadar borç batağı içine sürükledi. Gazeteciler mi yanlış transferlerle takımı FIFA'da TFF'de kara listeye soktu. Gazeteciler mi maç kazanamayan ve her geçen gün takımın kan kaybetmesine neden olmasına rağmen 3 kez istifa etmiş bir teknik adamı takımın başında tuttu. Hangi gazeteci Samsunspor'u zarara uğratmaktan mahkemelerde yargılanmış. 'Ne katkınız var' diyen ikinci başkan acaba kendisinin Samsunspor'a ne katkısı olmuş. Samsunspor'a 5 kuruşu geçmiş mi önce onu bir açıklasın.
Verdiğini de sonra TFF'ye kulübü şikayet edip istemesin ha. Bir de yönetici olmadığı dönemlerde Samsunspor'un kaç maçını pasoligiyle tribünde izlemiş, storedan kaç liralık alışveriş yapıp kulübe katkı sağlamış. Diyeceğim o ki boş boş konuşup ortamı germesin, işini yapsın, Samsunspor'a yöneticilik yapsın. Yöneticiliğinin gereğini yapsın. Koltuk işgali yapıp kendi reklamının peşinden koşmasın. Onun yaptığı yöneticiliği herkes yapar sonuçta, tokmak başkasının elinde olduktan sonra...
Sözün özü, orası basın tribünü. Öyle isteyen isteğini gibi gelip, oturup tezahürat yapamaz. Üstelik Sportif Direktör Coşkun Zeren ile gazeteciler arasındaki sorun tatlıya bağlanmışken, ortamı gererek gereksiz prim yapmaya çalışma ikinci başkan, sana diyorum sana. İşini yap...