Yüksel Başkanın sıklıkla kullandığı bir cümle var;
“Roma’yı bir günde inşa etmediler”
Evet doğru. Ama bu sözü önce kendisinin inanması gerekiyor.
Sezon başından bu yana beklenen futbolun istenilen sonuçların gelmemesi için birçok neden sıralayabiliriz.
Sakatlıklar, pandemi, yaşanılan üzüntü verici gelişmeler…
Yani sorunun tek kaynağı futbolcular değil.
Bursaspor mağlubiyeti sonrası ortaya çıkan tablo, tek suçlunun futbolcular olduğu yönündeydi.
Başkanından, yönetimine, herkes sorunun sadece futbolcularda olduğunu düşünüyor.
Oysa takım olmak böyle bir şey değil.
Transfer politikamız, saha içi organizasyonumuz, takım bütünlüğü oluşturmadaki sorumluluklarımız, ekrana yansıyan futbol ve skorla doğrudan ilişkilidir.
‘Benden günah gitti’ diyerek suçu sadece futbolcuya yüklemek, lider duruşu değildir.
Bu sorumluluktan kaçmaktır.
Tehdit, korku, ceza futbolda hiçbir zaman uzun vadede başarı getirmemiştir.
Bunu en iyi futbolun içinde uzun yıllardır olanlar bilir.
Başarı ve başarısızlık tüm takımı ilgilendirir.
Başarıya ortak olup, başarısızlıkta suçu başka yerde aramak en kolayı.
Bir kaşık suda fırtına koparmanın bir anlamı yok.
Hala şampiyonluğun en güçlü adayı Yılport Samsunspor.
Devre arası hataları, eksikleri telafi etmek için büyük bir fırsat.
O nedenle Bursaspor yenilgisini bir yıkım olarak görmemek lazım.
Balıkesirspor galibiyeti bu takımın neler yapabileceğini gösteriyor bize.
Yapmamız gereken bu oyuncu grubuna sahip çıkmak ve desteklemek.
Şimdi önümüzde devre arasına kadar 3 maç var.
Bu karşılaşmalardan 9 puan alacak gücü var takımın.
Yeter ki oyuncuların kafasının rahat olmasını sağlayalım.
Sadece saha içine odaklanmalarına fırsat verelim.
Boluspor maçı yeni bir sürecin başlangıcı olsun.
Endişeye gerek yok. Yılport Samsunspor her anlamda rakiplerinden birkaç adım önde.
Ben sadece başkan ve teknik direktöre değil, oyunculara, kulübün diğer tüm unsurlarına yürekten inanıyor ve güveniyorum.
En çok da bizi şampiyonluğa götürecek futbolculara güveniyorum.