Şöyle 3 hafta öncesine dönüp baktığımda, “Acaba şampiyonluğu hedeflerken kümede kalmaya mı oynayacağız?” diye soranları hatırlar gibiyim.
Peki ne oldu da bir anda her şey yoluna girdi?
Ne oldu da 9 maç kazanamayan bir takım 3’te 3’lük seri yakaladı?
Bence ne olduğu çok açık ortada.
Her fırsatta oyuncularını topun ağzına koyan, eleştirmek için türlü türlü bahaneler arayan, küçük dağları kendisinin yarattığını zanneden Ümit Özat gitti, yerine ise babacan tavırları ile oyuncularına taktiğin yanı sıra moral de veren bir hoca Engin Korukır geldi.
Bununla birlikte Galatasaray’ın Abdurrahim Albayrak’ı konumunda olan güler yüzlü, kültürlü, beyefendi ve cana yakın kişiliği ile ön plana çıkan Coşkun Zeren göreve geldi.
Yani değişim az gözükse de çok büyük bir değişim oldu Samsunspor’da.
Bu da hem saha sonuçlarına, hem de gülmeyi unutan futbolcuların yüzüne tebessüm olarak yansıdı.
Tüm yaşanan güzel gelişmeler için bu 2 değerli insana teşekkürü bir borç biliyorum.
Puan tablosuna baktığımda Süper Lig potasının 9 puan gerisinde olduğumuzu görüyorum.
O zaman da silinen 3 puana kahrediyorum.
Şu an için 6’ncı sıradaki takım ile aramızda sadece 2 puan fark var.
Ancak 3 puanlık sistemde ne 2’nci sıradaki olan aramızda olan 9 puan, ne de 6’ncı sıradaki takım ile olan 2 puan asla kapanmayacak puanlar değil.
Bu nedenle artık işi daha sıkı tutmalıyız ve herkes üzerine düşen görevi yapmalı.
Dün sabah şehrin önde gelen isimleri ile düzenlenen kahvaltı sonrasında yönetimin ortaya koyduğu tablo camia adına umut verici gibi görünüyor.
İnşallah o toplantıdan herkes payına düşeni almıştır ve borç batağındaki Samsunspor’un tek kurtuluşu olan Süper Lig yolunda eller taşın altına sokulur.
Ben futbolculara ve teknik ekibe güveniyorum.
Onlar da kendilerine güvensin ve özellikle son 3 haftadaki o muhteşem mücadelelerini sezon sonuna kadar sürdürsün.
O zaman özlenen ve sabırsızlıkla beklenen hedefe ulaşacağımızdan hiç şüphem