Arkadaşımla sohbet ederken "Etrafımda bir şeyler hızla hareket ediyor, ben de bu telaşın içinde ağır çekimde yürüyor ve yine ağır çekimde etrafa bakıyormuşum gibi hissediyorum." dedim bir anda...
Hani filmlerde böyle sahneler olur ya, anlatmak istediğim ve hissettiğim şey tam olarak buydu.
Belki de, o durduğumuz ya da durduğumuzu sandığımız durumlarda etrafımızdakileri görmemiz, duymamız, analiz etmemiz gerekiyordur ya da o hep hızla yaşayıp es geçtiğimiz şeyler bize kendini yeniden göstermek istiyordur.
Bu "biraz dur" noktaları her ne kadar bizi geri plana atıyor gibi görünse de, aslında daha farkındalıklı ve güçlü devam edebilmemiz için hayatın molalarıdır.
Bu konuya biraz farklı bir örnek vereyim; Hayatımızdaki durağanlık evresi biraz da Merkür gezegeninin yılda bir kaç sefer yaptığı retrolara benziyor.
Merkür önce durağan pozisyona geçiyor ve başlıyor gerilemeye, buradaki gerileme aslında olduğundan çok çok yavaş hareket etmesi demek.
Tabi bu süre zarfında ne oluyor?
Merkür kendi alanında hangi konuları temsil ediyorsa, başlıyor oradaki her şeyi sağlam bir test etmeye...
İyi yanı nedir derseniz? “Tam o anda yeni bir başlangıç yapma hatası yerine, yarım kalan işlerinize odaklanın ki oraları çözelim ve sırtımızda yükler olmadan, sağlam bir ilerleme yaşayalım” der.
Şimdi gelelim bizim hayatımızdaki durağanlık durumuna...
Aslında o da aynı şeye hizmet ediyor, yaşantımızda ters giden bir şeyleri fark etme ve rotayı yeniden belirlememizin yanı sıra,
belki biraz durup dinlenmemiz gerektiğini hatırlatıyor bize...
Tabi bunun süresini çok fazla uzun tutmadan, fazlası tehlikeli atalete düşmeye giriyor çünkü:)
Ben de hayatımın bazı zamanlarında bu tarz durağanlıkları yaşadığımda ve durumu fark ettiğimde şunları yapıyorum; Farklı bakış açıları ya da yeni bir bilgi edinmek için kitap okuyor, farklı bir film izliyor, ilgi duyduğum bir hobiye yöneliyor ya da doğanın içinde uzun yürüyüşler yaparak hayatımla alakalı konuları etraflıca düşünüyorum.
Çünkü biliyorum ki, hayatımdaki tıkanıklığı açmanın yolu benim kalkıp hareket etmemden geçiyor.
Bu bazen zihinsel, bazen de fiziksel olarak…
Başlıktaki soruya cevap verecek olursak...
Durağanlığın cezaya dönüşmesi, sizin bu durgun hâli benimsemeniz, alışkanlık hâline getirmeniz ve atalet girdabına düşmenizle olur.
Fakat durağanlıkta her şey dursa da, sizin küçük de olsa hareket hâlinde kalmanızla ödüldür. Yani, her şey dursa da sizin durmamanızla fırsata dönüşecektir.
Farkındalığınızın her daim yüksek olmasını diliyor ve hepinize mutlu zamanlar diliyorum…