Her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanan; doğanın uyanışını, baharın gelişini ve yeni bir dönemin başladığını anlatan Hıdırellez günü geldi.
Efsaneye göre Hz. Hızır ve Hz. İlyas yılda bir kez, 5 Mayıs gecesi buluşurlar ve bu buluşmayla da yeryüzüne sağlık, bereket ve bolluk geldiğine inanılır.
Ayrı ayrı yazmak gerekirse; Hz. Hızır halk inanışına göre ölümsüzdür, darda kalanlara yardım eder, mucizeler gösterir. Bolluğun, bereketin, sağlık ve şifanın simgesi kabul edilir. Yeşilliklerde, doğada gezer; gittiği yere hayat verir.
Zaten siz de fark etmişsinizdir, normalde baharın gelişiyle yeşermeye başlayan doğa Hıdırellez sonrasında daha da yeşerir, bollaşır ve güzelleşir.
Hz. İlyas ise, denizlerin ve suların koruyucusu olarak bilinir. Hızır gibi ölümsüz olduğuna ve insanlara yardım ettiğine de inanılır.
İkisinin bir araya gelmelerine de “Hıdırellez” denir…
Bu özel günde birçok insan farklı metotlar uygular; Kimileri sokaklarda ya da bahçelerde yaktıkları küçük ateşin üzerinden üç ya da yedi kez atlar, böylelikle kötü enerjilerden, hastalıklardan, nazardan arınıp temizlendiklerine inanırlar.
Kimileri dileklerini bir kâğıda yazar ya da şeklini çizer, sonra bunu bir gül ağacına asar ya da toprağa gömer, sabahın erken saatlerinde de denize ya da bir akarsuya dileğini bırakır.
Burada amaç dileklerin doğayla temas edip beslenmesini sağlamak, doğanın ve suyun temsilcilerine bir şekilde niyetlerini iletmek.
Kimileri ise kimseye söylemeden, sessizce ve kalpten dileğini dileyip içinde saklar, Hızır’ın sessizce, içten edilen dilekleri duyduğuna da inanılır.
Dilek dilemek, aslında hem umut etmek hem de yeni başlangıçlara hazır olmak anlamına gelir ama buradaki en önemli husus; iyi niyetle, içten ve olumlu şekilde istemek.
Çünkü Hıdırellez dilekleri sadece kişisel değil, toplumsal olarak da barış, bolluk ve huzur niyetleri taşır.
Benim Hıdırellez dileği kabulü deneyimim çok eskilerden olmuştu. Kuzenimle birlikte Hıdırellez günü erkenden kalkar, gün doğmadan deniz kenarına iner ve kumsala istediğimiz şeylerin şekillerini çizerdik.
O dönem, o yaşlarımda dilediğim iki şey gerçekleşmişti, daha sonra deniz kenarına inme ya da bugüne özel bir dilek dileme yönteminde bulunmamıştım ama bu sene iç sesim bunu yapmamı söylüyor:)
Dua edebilmenin bile nasip olduğu bu dünyada eskiden içimden gelmeyişinin ama bu sene bu niyete girmiş olmamın da vardır bir hayrı diyorum ve hepinize güzel dileklerde bulunduğunuz, kendinizi dualarınızı yaşarken bulduğunuz güzel bir gün diliyorum…