Hayal kırıklığıyla sonuçlanan geçen yılın ardından yenilenen kadrosuyla sezonu transfer yasakları sebebiyle kadro zaafiyeti yaşayan Altay deplasmanında açan Samsunspor, ilk ciddi sınavına Eyüpspor karşısında çıktı.
Güzel bir futbol akşamında, dolu tribünler önünde ligin iki favorisini bir araya getiren maçta şut, rakip ceza sahasında topla buluşma, gol beklentisi, korner gibi istatistikler açısından rakibine büyük üstünlük kuran kırmızı beyazlı ekip tüm bunlara rağmen sahadan beraberlikle ayrıldı ve galibiyeti kaçıran taraf oldu.
Ligin henüz başında, iklim şartları da göz önünde bulundurulduğunda takımların puan kayıpları ve sahadaki eksiklikler hoş görümeli elbette. Fakat bu maç, diğer takımlara transfer sezonunda kurulan psikolojik üstünlüğün yeşil zeminde sürdürülmesi açısından önem taşıyordu.
Zira, alınacak Eyüpspor galibiyeti sonrası lige 2’de 2’yle başlamak hem zaten favori ilan edildiğiniz sezonda tüm rakiplerinize güçlü bir “gözdağı” olacak hem de kafalarında acabalar bulunduran taraftara meşhur futbol tabiriyle “o sene bu sene” niteliğinde mesaj anlamı taşıyacaktı. Ama olmadı ve erken “bayram mesajı” adreslere gönderilemedi.
Psikolojiyi bir kenara bırakıp sahaya dönersek, dün akşam belirli aralıklarda geçen yıl da çok eleştirdiğimiz “doğaçlama futbol” anlayışının örneklerini izledik. Boldrin’in oyun kuruculuğunu seyrederkense geçen sezon yaşanılan önemli bir eksikliğin giderildiği hissine kapıldım. Oyunun geneli değerlendirildiğinde ise karamsar hava estirecek bir tablo yoktu.
Özetle, her takım gibi Samsunspor’un da biraz zamana ihtiyacı olduğu görüldü. Futbolcu grubu birbiri ile oynama alışkanlığı kazandıkça bu oyuna ve skora mutlaka yansıyacaktır. Teknik ekip ve futbolculara sabırla destek verilirse sene sonunda özlenen bayram havası şehrin sokaklarında esecektir.