Yılport Samsunspor, BAK SK deplasmanında iki puan bıraktı...
Karşılaşma sonrası yapılan eleştiriler aslında kaybedilen 2 puana değil, oynanan futbolaydı.
Çünkü sezon başında teknik direktör İrfan Buz, kendi sistemini ve Samsunspor'a oynatacağı futbolu o kadar övdü ki haliyle beklenti yükseldi.
1. haftada oynanan Gümüşhanespor maçı öncesi rakip hakkında gazetemizde bir çok bilgi verdik. Transfer tahtası kapalı, 16 kişilik bir kadro ve bu kadronun içerisinde 3 kaleci 2 defans, 1 forvet ve gerisi orta sahaydı.
Yine de 9 kişi kazanılan galibiyet önemliydi. Aslında daha da önemli olan futbolcuların sahada gösterdiği "mücadele"ydi.
2. haftada Pendikspor karşısında 80 dakika kilidi açamadık, geçen sezonda olduğu gibi İlyas Kubilay'ın bireysel yeteneği ile bu maçta kayıpsız atlatıldı.
Haftalar geçtikçe daha da oturacak diye beklediğimiz teknik direktör İrfan Buz'un oyun sisteminin BAK SK karşısında nasıl olacağını merakla bekleyenler içerisindeydim.
Çünkü BAK'ı biraz araştırdığımda, özellikle deplasmanda hiçte kolay takım olmadığını biliyordum.
Karşılaşmayı Ankara'da, Ostim Stadyumu'nda takip ettim.
Gümüşhanespor maçından sonraki "Şampiyonluğun özeti gibiydi" başlıklı yazımda söylemiştim;
Defansın merkezini, "Daha dişli bir takım ile mücadele ettiğimiz zaman değerlendirmek doğru olur" diye...
Öyle de oldu...
Defansın arkasına atılan uzun toplarda Aytaç ve Yalçın çok ağır kaldı.
İrfan Buz, oyunu üçüncü bölgeye yıkmak isterken normal olarak stoperlerini orta sahaya yaklaştırmak istiyor ama bu sefer savunma boşluk veriyor.
Aslında İrfan Buz bunu sezon başında söylemişti;
"Rakibi baskı altına alırken, savunma kurgusunu iyi yapmalıyız, tehlikeli kontra ataklara maruz kalabiliriz" demişti.
Demek ki bu konuda yeterince çalışılmamış yada Aytaç ve Yalçın, İrfan Buz'un sistemine uygun değil.
NURULLAH ASLAN...
İlk kez zorlu bir maçta forma giydi...
Ne Gümüşhane'de, ne de Pendikspor maçında kalesinde ciddi ataklar görmemişti.
Genç, yetenekli bir kardeşimiz. Allah yolunu açık etsin, her zaman destekçisiyiz.
Nazar mı değdi bilinmez ama İrfan Buz iki tane gol yedi diye eğer yedek kulübesine çekerse olmaz.
Kendisine olan güveni gider diye düşünüyorum.
Belki de formayı geri almak için daha çok çalışır.
Orası bilinmez ama bence ilk onbirde devam etmeli...
CANER ARICI...
Allah aşkına biri bana söylesin, Erhan Kartal'dan farkı ne?
Erhan Kartal doğru yere orta kesemiyor diye şikayet edenler, Caner Arıcı'nın orta kestiğini gördüler mi?
Hücuma, savunmaya, oyunun kurulumuna katkısı nerede?
Tek gördüğüm, Samsunspor geriden oyun kurarken, bekler Gökhan Meral ve Caner Arıcı orta sahanın kenar çizgisine kadar açılarak sahanın genişlemesini sağlıyorlar.
Bunu geçen sezon İshak Doğan, Erhan Kartal, Canberk Dilaver de zaten yapıyordu.
Gerçek bölgesi sağ bek olan Erkam Reşmen'in de yapabileceğinden şüphem yok.
GÖKHAN ALSAN...
Tartışamayacağımız 2-3 futbolcudan bir tanesi.
Samsunspor sahada yokları bile oynasa Gökhan işini yapar gibi gözüküyor.
Top ayağına geldiğinde hiç telaş yok, tık tık tık...
Nereye ne zaman pas vereceğini biliyor, pas verdiği takım arkadaşını da zor duruma düşürmüyor.
Hani geçen sezondan bu sezona kadar yapılan 25 tane transferin hepsine "nokta" deniyor ya, aslında "nokta transfer" bu Gökhan işte...
İLYAS KUBİLAY YAVUZ...
Nokta transfer demişken İlyas Kubilay Yavuz'dan bahsetmeden geçmek olmaz.
Gümüşhanespor maçından sonraki yazımda söyledim, ekstradan "tek başına 12-13 puan" kazandırır diye.
Hemen sonraki hafta Pendiskpor maçında öyle de oldu.
Bireysel yeteneğiyle takımı uçurdu.
Fakat;
Kubilay'a yoğun markaj yapılınca "özellikle deplasmanda" kilitleniyor.
Bu bireysel yeteneği üst düzey olan her futbolcunun başına gelen bir şey.
Burada iş teknik direktöre düşüyor.
Kubilay markaj altındayken, kimi boşa çıkarabilirim, bunu fırsata çevirebilirim diye bir B Planı olmalı...
Yoksa maç giderken, Kubilay "her zaman" S400 füzesi gönderemez.
O kadar da değil...
BAHATTİN KÖSE...
Bir çok kişinin eleştirdiği, bir çok kişinin de beğendiği enteresan bir oyuncu...
Bazen sahada gözükmüyor, bazen izlemeye doyamadığımız goller atıyor.
Hem Pendikspor maçında hem de Ankara'da attığı goller üst düzey...
Santrfor özelliğine biraz pivotluk ekleyip, top indirip oyunu kanatlara açabilse, ne Atabey ne de Ahmethan'a formayı kaptırır.
İnişli çıkışlı performansı olduğu için "Samsunspor'un forveti Bahattin'in" diyemiyorum.
Ama şu sıralar formda...
ATABEY ÇİÇEK...
Hayal kırıklığına doğru ilerliyor...
İrfan Buz'un öve öve bitiremediği bir isim.
Bende adını 3-4 yıl önce duydum ve Samsunspor'da başarılı olacağını düşünüyordum.
Umutlarım tükenmeye başladı.
Kiralık olduğu için tam olarak adaptasyon mu sağlayamadı bilmiyorum ama Ahmethan'dan ve Bahattin'den formayı bu performansla alması im-kan-sız!
GUİDO KOÇER...
Özellikle İlyas Kubilay'ın markaj altında olduğu maçlarda ön plana çıkmalı...
Ankara'da da öyle oldu...
BAK SK, Kubilay topu ayağına aldığında 4 kişi bastı, etrafını kapattı.
İşte böyle maçlarda Samsunspor'un kanatları çalışmalı ki, Guido Ankara'da çok çalıştı.
Bahattin'e golü attırdı...
Bana göre İrfan Buz'un oyundan almaması gereken bir isimdi ama tercihini öyle kullandı.
Futbolcuların kondisyon ve fiziki durumlarını bilmediğimiz için oyundan çıkarılması hakkında yorum yapmak haksızlık olur.
VE İRFAN BUZ...
Geçen hafta yöneticiler, basın, taraftar hep bir ağızdan;
"Yataşligi", "Kapanıyorlar", "Futbol oynamıyorlar" falan filan...
Belirli bir yere kadar haklılık payı var tabi ki ama;
BAK SK karşısında kendi hatalarımızın ve eksiklerimizin farkına vardık mı acaba?
Rakip bizim zayıf yönümüzü ortaya çıkarmadı mı?
Arkaya atılan uzun toplarda defansımızın ne kadar ağır olduğunu ve Kubilay'ın kilitlendiği an elimizin kolumuzun bağlandığını...
Belki böyle bir zaafımız olduğunu teknik heyet ve futbolcular bile yeni farkına vardılar ki, maç içerisinde önlem alınamadı.
Demek ki daha çok çalışmamız gerekiyormuş...
İrfan Buz şuanda sorunun ne olduğunu, nasıl çözeceğini biliyor ama sahaya yansıtamıyor, bunun herkes farkında.
Tecrübesi ve elindeki kadro kalitesi bunu aşabilecek düzeyde.
Ama rakip kapanıyor, defans yapıyor gibi bahanelerin arkasına sığınmaktan artık vazgeçelim.
Ankara'da kapanmayan rakibe karşı oynadık ve ikinci yarıda sahada yoktuk.
Biz rakip kapandığı zaman B Planımız, hatta C Planımız ne olmalı onu bulmalıyız, ona çalışmalıyız.
İrfan Buz'un da bunun üzerinde çalışacağını ve 6. haftada oynanacak olan Manisa FK maçına kadar çözüm üreteceğini düşünüyorum.