Maça iyi başlayan taraftardı...
Maraton tribünü tıkabasa dolu ve öyle bir ses geliyordu ki, rakibi baskı altına almamak için hiç bir neden yoktu...
Karşılaşmadan birgün önce ve başlamasına saatler kala, bilet gişesindeki kuyruk, atmosferin habercisiydi...
Dakikalar 20 yi gösterdiğinde, Samsunspor maça ağırlığını koymaya başladı..
Geçtiğimiz haftadan itibaren, küme düşme korkusu saran Antep, tribünleride görünce, Samsun'dan eli boş döneceğini düşünmeye başladı...
Beraberlik alayım dedi, yaslandıda yaslandı geriye...
Neredeyse toplasan 10 dk yerde yattı...
Samsunspor, son paslardaki eksiklik, ceza sahasına orta kesmekte sorun yaşayınca golüde bulamadı..
Aslında eksiklik takımın B planının olmamasıydı.
11 kişi kapanan rakibine karşı, yüklen yüklen golü bulamadıysan, buna karşılık başka bir plan lazımdı.
Antep'in Samsunspor'a çalıştığı kadar Samsunspor, Antep'e çalışmamış, "biz her zamanki gibi oynayalım, kazanırız" dedi heralde Osman Hoca..
Seni iyi analiz eden rakibine karşı, B planın her zaman kenarda durmalı...
Samsunspor bunun eksikliğini yaşadı...
Tribünler, golsüz beraberliği, bu futbolu haketmedi..
Altını çizmet istediğim birkaç konu şu;
N'Diaye geçen hafta kaptan, bu hafta ilkonbirde yok..
Buna neden olan Ercan'ın formda olması diye düşünüyorum...
Göksu'ya gelince;
Bırak oyundan çıkmak için elinden geleni yapmayı, haftalardır onbirde olmamak için herşeyi yapıyordu zaten..
Ayrıca, Brands'ın da neden kesik yediğinide görmüş olduk..
Ve;
Osman Hoca'nın karşılaşma içindeki çaresizliğinin göstergesi; oyuna aldığı oyuncuyu 10 dk sonra çıkarmasıydı,
Ender rastlanan bir durum...
Neyse ki,
İçerde bırakılan bu 2 puanı Denizli'den aldığı için, bu beraberliğin Samsunspor'a ne yararı var ne zararı diyebiliriz...