1-0 öne geçmissin, evindesin, daha tribünlerde gol sevinci bitmeden hemen gol yiyosun, 10 dakikada maçı geri veriyorsun...
Bu kadar basit bir şekilde mağlup olmak herkesi üzüyor tabiki..
Bu maçı kazanmak, ikinci devreye biraz olsun moralli başlamak için çok önemliydi...
Bugünleri aramayız inşallah...
Murat Gürbüzerol - Mustafa Sevgi - Halil İbrahim Pekşen üçlüsüne Hasan Kılıç'ı da dahil edersek, sezon başından bu yana beraber oynamalarına rağmen aralarında ki "kopukluk" takımın ne kadar transfer istediğinin göstergesi...
Her maç sanki ilk defa beraber oynuyorlarmış gibi, birbirlerinin dilinden anlamıyorlar.
Gereksiz pas hatalarının fazla olmasının nedeninin bu olduğunu düşünüyorum.
Alperen Pak her maç aynı senaryo zaten;
Mehmet Çakır 90 dakikayı tamamlaması fizikken yeterli olmadığı için, son yarım saat kala girsin, etkili olabilsin diye Alperen ilk 11'de başlıyor.
Tamam Alperen'in bölgesi forvet değil ama, maçın içinde de bu kadar da etkisiz olunmaz...
Bu arada Zola'ya da ayrı bir parantez açmadan olmaz;
Bir takımda, ön liberonun, merkez orta saha oyuncusunun neler yapması gerektiğini dünkü karşılaşmada bize izletti...
Fatih Kılıçkaya'nın sakatlanıp oyundan çıkması işleri olumsuz etkiledi...
Göztepe'nin golcü oyuncusu Adis Jahovic daha etkili olmaya başladı.
Golün sinyalini direğe nişanladığı pozisyonda vermişti zaten...
Osman Hoca tehlikenin farkına varınca, N'Diaye ile Ercan Yazıcı'nın yerlerini değiştirdi.
N'Diaye'yi sol stopere geçirerek Jahovic'e önlem almak istedi...
Fakat, ikinci gol yine Ercan Yazıcı'nın bölgesinden geldi.
Yani; N'Diaye yada Fatih'in olmadığı zamanlarda defansın göbeğinin "çok kolay bir şekilde" sos verdiğini görmüş olduk...
Bilindiği üzere; İkinci devrenin ilk maçı Bandırmaspor deplasmanı..
İki takım adına da 6 puanlık bir maç...
Güzel bir başlangıç için bir puan iyi olur, ama üç puan harika olur.