Rize'de oynanan ilk maçtaki kadar tam rotasyonlu bir kadroyla çıkmasa da Ertuğrul Sağlam, yine bazı futbolculara belki de "son şanslarını" verdi.
Rakibe pozisyon vermeden gol arıyorduk ve her şey bizim istediğimiz gibi giderken Enes'in kırmızı kartı maçın kaderini değiştirdi.
8. dakikada Onur'un kestiği ortayı Enes gol yapsa belki bugün manşetler onun adıyla süslenecekti, kahraman olacaktı ama o gereksiz yere gördüğü her iki sarı kartla ve ardından gelen kırmızı kartla yine eleştiri oklarını üzerine çekmeyi başardı.
İşte verilen fırsatı değerlendirememek tam anlamıyla bu...
Ardından gelen golde Scepovic'i marke eden, kaçıran Nuri Terliksiz...
Geçen sezonki performansını mumla aratıyor.
Onur Eriş, beni kiralık - satılık ne olursa olsun gönderin diye bas bas bağırıyor...
Evet bazı futbolcular bence "son kredisini" bu maçta kullandılar.
Gelişemeyen ve değişemeyenlerin Samsunspor'da işi olmamalı.
Turun nasıl kaçtığı, futbolcuların bireysel hatalarını yorumladığımız an ortaya çıkıyor zaten.
Fakat buradan sonra, hem Ertuğrul Sağlam'ı, hem de sonradan oyuna giren futbolcularla birlikte yakalanan baskılı futbolu ayakta alkışlamak gerek.
Rakip her ne kadar yedek takımıyla oynasa da, Süper Lig'in fizik gücüyle yarışıyorsunuz ve 10 kişi gol buluyor, dünyaları kaçırıyorsunuz.
Yeni Çorumspor ve 1922 Konyaspor maçında gösterilen kötü performansın ardından, Rize maçının özellikle son 20 dakikalık bölümü ligin ikinci yarısı için ümit verici.
Ertuğrul Hoca, Rize'yle oynadığımız her iki maçta da oyunu iyi okudu, gözlemledi ve hakimiyeti eline aldı.
Tek eksiği şansıydı.
Sağlık olsun, kupada buraya kadarmış, bizim için önemli olan zaten ligde şampiyonluk...