Cumartesi günü stresi bol, tansiyonu yüksek, yağmurlu havada, ağır zeminde, fizik mücadelesi üst seviyede, zorlu bir deplasmana çıkıyor, şampiyonluk yarışındaki tek rakibini 3-1 mağlup ediyorsun.
Maç gecesi İzmir'de kalıyor, Pazar günü öğle uçağıyla Samsun'a geliyor, ayağının tozuyla yenileme antrenmanı yapıyorsun.
Dinlenme fırsatı yok, futbolculara izin yok, Pazartesi antrenmana çıkıyor, Salı günü maç arifesi olduğu için oyunculara idmanda fazla yüklenemiyor ve Çarşamba günü oynayacağın Amed Sportif Faaliyetler maçı hazırlıklarını tamamlıyorsun.
3 tane önemli oyuncun kart cezalısı, iki 8 numaran sakat, ön liberon orjinali stoper olan Ercan Yazıcı, hücum hattın birbiriyle ilk defa oynayan oyunculardan kurulu bir şekilde maça çıkıyorsun.
En golcün Bahattin kenarda Atabey onbirde, 2 haftadır oynamayan Ahmethan, 3 haftadır oynamayan Kubilay sahada, Gökhan Alsan 10'dan 8 numaraya geçmiş, hücum hattında Burak Çalık hariç tüm taşlar yerinden oynamış ama yine her şey yolunda...
3. dakikada bireysel hatadan dolayı yaşanan tehlikeden başka, kalende pozisyon vermeden maçı 3-0 kazanıyorsun.
Daha ne söylenebilir ki...
Manisa FK maçı öncesine kadar sahada beklediğimiz oyunu veremeyen fakat istediğimiz mücadele gücünü ortaya koyan Samsunspor, artık ikisini de aynı anda yapmaya başladı.
Yüksek mücadelenin yanına, iyi oyunda eklendi.
Önceki haftalarda beklediğimiz kadar iyi oynamadan fakat yine de kazanmayı bilen Samsunspor artık göze hoş gelen bir futbol sergiliyor.
Heyecan veriyor.
***
Manisa FK'ya gelince...
Galiba geçen sezon bizim düştüğümüz hataya onlar bu sene düştü.
Devre arasında değil, ikinci devrenin başında teknik adam değişikliği ve yanlış teknik adam tercihi...
Ve yanlış ya da eksik transferler...
Herhalde artık Kırmızı Grubu daha yakından takip etmeye başlamışlardır.
Play-off finaline kalırlarsa muhtemel rakiplerinin kim olacağını merak ediyor olmalılar.
Şunu söylemeden de geçmeyeceğim;
Manisa FK'nın 54 puanı var.
3. sıradaki takımla arasında 8 puan var.
Kırmızı Grubun lideri 51 puanda.
Yani Manisa FK kötü takım değil, biz "çok" iyiyiz...