Yanılmıyorsam. İvesa, dünyanın en uzun boylu kalecisi. İki stoper Diego ve Ediz de ondan aşağı kalır yanları yok neredeyse.
Gole kadar; 45'e... Taktiksel olmadığından eminim. Ama, kapasite nedeniyle rakip ceza sahası içi ve civarına yanaşma güçlüğü çekmesinden, yanlış bir metodla sonuca gitmeye çalıştı Samsunsporlu oyuncular.
Geriden atılan serseri toplarla Gekas'dan medet ummanın izahı ancak bu olabilir.
Ta ki Ekigho'nun taşıdıyıp yerden yaptığı asiste kadar. Olması gereken yani. Gekas gibi ceza sahası içi ustası, içinde... Taktik olarak da.
Yoksa gidişat hiç Samsunspor'un lehine işler görüntüde değildi. Hürriyet, Gomes ve Alper Potuk'lu Eskişehir orta alanı, iki Murat ve ve Fink'e kurdukları fiziksel ve beceri üstünlükleri ile dikkat çekmişlerdi.
Aynı Ekigho'nun günün kahramanı olmayı hakedecek başka görüntüleri de vardı. Kalabalık Eskişehir defansının arasından attığı kafa golü gibi... Kendi futbol karakterinin ötesindeydi bu. Nijeryalı'nın 3. golün hazırlayıcısı da olması, onu bugüne dair farklı bir yere koymak için yeterli bir sebep olmaz mı?
Gekas'ın kırmızı kart cezasının Ankaragücü maçına denk gelmesi bir teselli. Yokluğunun aranmaması gereken bir maçta olmayacak.
Dikkat çekti. Gekas'ın gördüğü ilk sarı kart sonrası her önüne gelene posta koyması! Hiç bu tavırda görmemiştik kendisini. Şaşırdık. Ama kırmızı kartı haketti mi? diye bir soru sorulursa, benim cevabım "hayır"dır. Bu kadar ucuz olmamalıydı.
Genel beklenti Uğur Boral'ın ilk 11'de olmayacağıydı. Bir hayal kırıklığıydı zira. Hele Karabük görüntüsü ortada iken...
Bu tercihi ile risk aldı Mesut Hoca. Doğrusu da oydu. Bu seviyedeki maçlar, ancak bu seviyedeki maçları fazlasıyla oynamış oyuncular ile kazanılır da ondan. Kabul edelim, Uğur da hocasını mahçup etmedi. Hem bölgesini iyi savunurken, hem de attığı gol ile gönül almasını bildi.
Yine de kim ne derse desin...
Kim hangi lugatı okursa okusun!
Herkes bi tarafa.
Taraftar bi tarafa!
Onların hakkı hiç ödenmez!
Mesut Hoca'nın dediği gibi...