Pas hataları ile başladığı maçta, dolayısıyla ritim bulma şansı da bulamadı ilk bölümde Fuat Çapa'nın takımı. Yavaş oynadı, topu yavaş çevirdi, topu ayağına alan her oyuncu eveleyip gevelemeden bırakmadı.Hımbıllardı.
Ekstradan geldi aslında Yasin'in golü. Son dönemlerde görmeye çok alıştığımız Fofana-Yasin iş birliğinden söz edilebilir bu golde. Aynı ikinci golde olduğu gibi. Birbirlerini büyütme konusunda rollerini iyi oynamaları bir şans.
Tabii Balıkesirliler'in gerçekten çok yetersiz ve bu seviyeye cevap vermekten uzak kalibrelerini görmeden olmaz. Puantajda ki yerleri hiç şaşırtıcı değil. Ligin uzak ara en kötüsü onlar ve ligde kalabilmeleri için şapkadan tavşan çıkarabilmeleri de mümkün görünmüyor.
Buna rağmen ilk 45'de kimi anlarda Samsunspor'un ceza sahası içerisine çok zorlanmadan sızmaları ise düşündürücüydü. Hatta altı pasın çevresine bile. Ama yetenek yoksunluğu böyle bir şey işte. Elleri ayaklarına dolandı her seferinde.
Osman, Hasan hatta Cihan ancak savunma yaptıkları zaman potansiyelleri açığa çıkan oyuncular. Hamaratlar, eyvallah. Temaslı oyunda ayakta kalmayı da biliyorlar. Ama hepsi bu kadar.
Topla ilişkileri beklentilerin gerisinde. Skora yapmaları gereken ortalama katkının da gerisindeler. Oysa ki buna arkadaşlarının gerçekten fazlasıyla ihtiyaçları var.
Özellikle de Hasan'a... Hasan'ın yüzü gülmüyor bir kere. Duygusal enerjisi kısıtlı. Ve bu da beraberinde öz güven kaybını da getiriyor.
Buradan genel bir çıkarım yapmak mümkün: Oyunun liderliğini ele alabilecek bir distribütörün yokluğu...
Kesin olan bir şey var ki, bu aranan bu role soyunan Cihan'dan daha fazlası. Daha yaratıcı ve oyunun temposunu ayarlayabileni...
Özetle, daha önce de söylemeye çalıştığım gibi, futbol IQ'su yüksek bir figür.
İstediğni hem de bir deplasmanda almak güzel. Ama bunun anlam kazanabilmesinin yolu, kazanırken eksik ve gediklerini görebilip tamir edebilmekten geçiyor.
Ne midir bu!?
Oyun ve oyuncu gücünü arttırmak.
MAÇIN OLAYI: Santrayla birlikte az sayıdaki ev sahibi taraftarın başkan ve yönetimlerine ettiği küfürlerdi herhalde. Peki canlı yayını seyredenlere bunları dinletmek ne kadar doğruydu?
MAÇIN İSMİ : Ev sahibi kalecisi Atilla Özmen'in ilk yarının son bölümünde yaptığı mucize kurtarılar alkışı hak ediyor. Ağabeyleri müsaade etsin, Yunus Emre'yi koyalım bu listeye.
KIRILMA ANI: Balıkesir gibi görece çok zayıf rakiplere karşı golü mümkün olduğunca erken bulacaksın ki, kırılsın ve direnci kalmasın. Yasin'in 19'da gelen golü maçın bittiği andı!