Sait Karafırtınalar sonrası savunmada 3’ü güçlü stoper ile 5’li oyuna dönen Adana’nın kilidini açabilmek hemen her takım için zorlaştı. Zira rakiplerinin bu yönde pratikleri nerede ise hiç yok.
Sumidica’lı Gaziantep FK’da olduğu gibi… Hatırlıyoruz, şifresi çözülene kadar Rumen hocanın takımı ligin en başarılı takımlarından biriydi.
Mümkünse ters ayaklı kenar oyuncularını tercih etmek lazım bu tür takımlara karşı. Penetrasyon ile şut bulabilmek ve delici olabilmek için… Melih uygun değil ilk bakışta, Yasin’in aksine. Hasan, Cihan ve Savicevic’te sürpriz koşular ile rakip ceza sahasına sızamayınca güdük bir devre seyrettik.
Her şeyi iki şey değiştirdi: Öncelikle Fofana… Fofana oyuna kattığı dinamizm ve aksiyon ile arkadaşlarını uyandırdı. Dripling becerisi ile de konuk savunmanın tüm ayarlarını bozdu.
Diğeri ise Samsunsporlu oyuncuların geniş alanda yaptığı baskıydı. Böylece Adanalılar’a hemen hiç hareket alanı bırakmadı. Varlığını kelimenin tam anlamıyla dikte etti.
Öte yandan Yunus Emre ile Osman tandeminin kusursuza yakın performansı ise Fuat Çapa sonrası gelen kompakt oyunun bir yansıması.
Hocayı tebrik etmek lazım...
Kronik bir rahatsızlığı gerçekten tedavi etmeyi bildi. Hem de takımının Ali Ülgen ve Soner gibi savunma yönleri görece zayıf iki beki varken.
MAÇIN OLAYI: Tomane’nin attığı klas goldü. Portekiz’li Soner’in ortasında zor bir pozisyonda olmasına rağmen öyle etkili tek vuruş yaptı ki kaleci Karacic çaresizce izlemek zorunda kaldı.
KIRILMA ANI: Fofana’nın oyuna girdiği an dersem sanırım hata yapmış olmam. Öyle ki, Fofana’lı Samsunspor ile Fofana’sız Samsunspor arasında gerçekten büyük fark vardı.
MAÇIN İSMİ: Önce Fofana. Tabii Fuat Çapa’da... Samsunspor’a bir elin dokunduğunu hissettirdi herkese. Sahada artık kırılgan bir takım olmamasını ona bağlamalıyız.