Mecburiyetten ilk kez başka bir oyun denemek zorunda kaldı Fuat Çapa. Elde orijini stoper olan Berk dışında isim kalmayınca savunmada 5’liye hücumda 3’lüye evirilen bir dizilişe döndü.
Berk bu oyunda savunmanın merkezini nerede ise kusursuza yakın yönetti. Hem de stoper geçmişleri olmayan yanlarındaki iki kenar bek Alaattin ve Soner’e rağmen.
Tebrik etmek gerekir. İlk kez başka bir dizilişte, üstelik ilk kez bir arada oynadı bu oyuncular. Ama daralmayı da, genişlemeyi de yaparlarken hiç acemilik sergilemediler.
Dahası, İstanbulllular’ı kaleden oyun başlangıçlarında başarıyla uyguladıkları ön alan baskısı ile pasifize ettikleri de söylenebilir. Bu şekilde rakibine hiç organize olma imkanı vermediler.
Ama temel eksikliği, hücumda ki final pas ve vuruşları oldu. Doğru tercihleri ve vuruşları yapamamalarının sıkıntılarını yaşadılar. Özellikle Yasin… Kendi olabilmiş olsaydı eğer, başka bir tabela çıkabilirdi bu maçtan. Ve beraberinde gelen başka umutlar da.
Tabii Savicevic’in gereksiz bir anda gereksiz bir yerde gördüğü kırmızı kart ile takımını eksik bırakması da yazık etti günün çabasını. Acemice bir müdahele de bulundu Karadağlı.
Dikkatli gözlerden kaçmamıştır. Birbirlerinin kopyası yenilen iki golün atıldığı alan Savicevic’inribauntları topladığı alandı. Yokluğunda oluşan gediğin faturasını ev sahibi de kesmeyi bildi.
Hayıflanması gereken kötü bir günde…
GÜNÜN OLAYI: Stoper krizini başa koyabiliriz. Düşünün elde sadece bir stoper kalıyor ve bu isim de ideal takım oyuncusu değil. Hiç beklenilen bir senaryo olmasa gerek bu.
KIRILMA ANI: Savicevic’in kızarması… Zira oyunun gidişatı başlama düdüğü ile birlikte Samsunspor’un lehineydi. İstanbulspor’a kelimenin tam anlamıyla piyango vurdu.
GÜNÜN İSMİ: Berk diyorum. Genç yaşına rağmen müthiş bir olgunluk gösterisinde bulundu. Belki takımı kaybetti ama o yarınlar adına umut enjekte etti.
Aklınıza fikrinize kaleminize sağlık sayın Yeşilyurt