İnsan bazı maçları izlerken oynanan futbol karşısında, “İşte benim takımım” demekten kendini geri alamaz.
Samsunspor’da özellikle son 2 haftada oynadığı istekli, inançlı futbolla bizlere bunu söylettiriyor.
Niğde Anadolu karşısında maça çok hızlı başlayan Kırmızı-Beyazlılar, daha ilk dakikalardan itibaren 3 puanı ne kadar istediğini bizlere gösterdi.
Nitekim de öyle oldu.
Bahattin ve Kubilay’ın golleri ile sahadan 2-0 galip ayrılarak puanımızı 61 yapıp 2’nci sıraya yükseldik.
Sarıyer’in mağlup olması da ayrı bir güzellikti tabi.
Şimdi sıra geldi Keçiörengücü’ne.
3 Nisan’da deplasmanda liderle oynayacağımız karşılaşma, belki de şampiyonluğun kilit maçı olacak.
Kazanmamız durumunda liderlik koltuğunu devralacağız ve müthiş bir hava yakalayacağız.
Kaybetmemiz durumunda ise aramızdaki puan farkı 5’e çıkacak ve belki de şampiyonluk şansımızı mucizelere bırakacağız.
Bu nedenle ligde hem biz, hem de rakibimiz açısından bu karşılaşma kader maçı niteliği taşıyacak.
Ben ilk yarıda kendi sahamızda 2-1 mağlup olduğumuz Keçiörengücü’nden rövanşı alacağımız düşüncesindeyim.
Umarım yanılmam.
Samsunspor’un muhteşem taraftarına da ayrı bir parantez açmak gerek.
Tribünlerdeki performansları ile hem kendilerinin, hem de takımlarının bu ligin çok üstünde olduğunu bir kez daha gösterdiler.
Bu galibiyette aslan payının onlara ait olduğu kanaatindeyim.
Umarım deplasmandaKeçiörengücü’nü de mağlup edeceğiz ve ardından evimizde oynayacağımız Sarıyer karşılaşmasında 33 bin 919 kişilik stadı tamamen doldurarak seyirci rekoru da kıracağız.
Bu taraftar bunu yapabileceğini birçok kez gösterdi.
Yine gösterecektir.