Haftalardır Manisa puan kaybetsin diye bekliyorduk.
Onlar kaybeder, biz de aradaki puan farkını eritiriz diyorduk.
Ertuğrul Sağlam’ın gelişi ile birlikte iyi bir hava yakalayan Samsunspor’un, Çorum deplasmanında da galip geleceğine çok inanıyorduk.
Ama işler tam olarak istediğimiz gibi gitmedi.
Şampiyonluk yolundaki en güçlü rakibimiz Manisa’nın kendi sahasında 2-0 kaybettiği haftayı biz de Çorum deplasmanında 2-1 yenilerek tamamladık.
Manisa yenildi diye sevinsek mi, yoksa biz kaybettik diye üzülsek mi bilemedik.
Bu gerçekten hiç de hesapta olmayan bir mağlubiyetti.
Bu mağlubiyete saha zemininin bozukluğu mu neden oldu, yoksa futbolcuların isteksizliği mi bilinmez.
Bilinen tek şey, Sarıyer karşısındaki Samsunspor’dan sahada eser yoktu.
Liderle puan farkını 1’e indirme şansını elimizin tersi ile geri ittik.
Oynanan kötü futbolun nedenleri elbette ki teknik heyet tarafından enine boyuna araştırılacaktır.
Ancak Sarıyer karşısındaki takım ile Çorumspor karşısındaki takım arasında bu kadar büyük fark olması da çok ilginç.
Ben deneyimli teknik adam Ertuğrul Sağlam’a sonuna kadar güvenenlerdenim.
Kendisinin tecrübesi ile 2 maç arasındaki farkın nedenlerini bulacağına eminim.
Saha zemini, hava şartları ne olursa olsun bu maçın kazanılması gerekiyordu.
Bu mağlubiyetin hiçbir bahanesi olamaz.
Birazda taraftardan bahsetmek istiyorum.
Kırmızı-Beyazlı renklere gönül veren taraftarlar, üzerlerine düşeni yine eksiksiz yaptı.
Kendilerine ayrılan bölümü tamamen doldurarak, takımlarına olan inançlarını bir kez daha gösterdiler.
Samsun’dan Çorum’a maçı izlemeye ve takımına destek olmaya giden, hatta mağlubiyete rağmen futbolcuları tribünlere çağırarak onları alkışlayan bu taraftara galibiyet hediye edilmeliydi.