Öncelikle kaleci Aykut Özer’i tebrik ederek yazıma başlamak istiyorum.
Yaptığı kurtarışlarla tarihi farkı önledi desek yanlış konuşmuş olmayız sanırım.
Zaten karşılaşma bitiminde Aykut Özer tezahüratlarıyla inleyen tribünler de bunun göstergesiydi.
Savunma oyuncuları için ise çok fazla şey söylemeye gerek yok.
Bu kadar kötü, ne yaptığından habersiz bir savunma uzun zamandır izlememiştim.
Gençlerbirliği belki de ligde oynadığı 5 maçta bu kadar pozisyona girmemiştir.
Teknik Direktör Mehmet Altıparmak, hep önde basan, oyunu rakip sahaya yıkmaya çalışan bir Samsunspor izlettireceğiz demişti.
Ama sanırım hücumu çalışırken savunmayı biraz ihmal etmiş.
Bursaspor maçında da, dün oynanan Gençlerbirliği karşılaşmasında da özellikle savunma hattımızın ne kadar kötü olduğu ortaya çıktı.
Hücum hattımız da çok farklı değildi aslında.
Özellikle ilk yarıda rakip ceza sahası içerisinde topla buluşmada büyük sıkıntı yaşadık.
Zaten ceza sahasına atılan ilk isabetli ortada da gol geldi.
90 dakika boyunca ceza sahasına yapılan başarılı orta sayısı çok azdı.
Hal böyle olunca da hücum hattımız da etkili olamadı.
Önce Kocaelispor, ardından Bursaspor maçlarından dersler çıkarmamız gerekiyordu.
Sanırım dersimize çok iyi çalışmamışız ki Gençlerbirliği karşısında da aynı hataları sergiledik.
Aynı şekilde oynamaya devam edersek şampiyonluk şansımız her geçen hafta daha da azalır.
Bu nedenle artık herkesin kendisine çeki düzen vermesi ve giydiği formanın ağırlığını fark etmesi gerekiyor.
Aksi takdirde bu formanın ağırlığı altında ezilme tehlikesi yaşanabilir.
Geldiği günden bu yana Teknik Direktör Mehmet Altıparmak’a olan güvenimi her ortada dile getiriyorum.
Bunu yapmaya da devam edeceğim.
Ama kendisinden takıma bir an önce daha sert uyarılar yapmasını rica ediyorum.
Yoksa iş işten geçer ve 1 yılımız daha ziyan olur.