Son günlerde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Ziya Yılmaz ne hikmetse Atakum Belediye Başkanı Sayın Metin Burma’ya amiyane tabirle sallayıp duruyor.
Bu sallamalardan birisini de önceki gün yapmış.
“Senin ne üstüne vazife Burma kendisi kendini savunamaz mı?” diye soracaklar biliyorum da. Derdim Sayın Burma’yı savunmak falan değil.
Merak ediyorum, ne oldu da Hacı Bey eleştirmeye başladı?
Yılmaz ne demiş en son bir hatırlayalım:
“Samsun’un ek kural tanımazca çirkinleştirilmiş yeri neresidir diye sorsalar, Hastanebaşı’nda itfaiyenin giremeyeceği yer değil, Atakum’u gösteririm.”
Yılmaz, acaba Atakum’u ikiye bölen ve bir zamanlar iki Almanya’yı ayıran “Utanç Duvarı” gibi bir yapıyı kendisinin bu ilçeye armağan ettiğini(!) unutuyor mu?
Atakum’da otopark sıkıntısının yaşandığını da dile getirmiş Yılmaz.
Samsun’un neresinde yaşanmıyor ki?
Bu didişme ne zaman başladı?
Samsun’da Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün alanı otel yeri olarak ayrıldı ve verildi.
Bu noktanın karşısındaki yer ise Kent Meydanı olarak yapılmak mı istendi?
İşte ne olduysa bundan sonra oldu galiba.
İlçe Kaymakamlığı belediyenin üstünden bir türlü taşınmıyor da nasıl oluyor Atakum’da hemen İller Bankası binası yapılabiliyor.
Samsun’da deniz kenarına 38 katlı bir otel yapılması için izin verilebiliyor.
Tabi bu izin mutlaka kenti güzelleştirmek için veriliyor.
İşte yılın sorusu:
Sizce Başkan Yılmaz ile Başkan Burma neden kapıştı?
YABANCILAR PAZARI VE SAMSUN
Samsun’un eski fotoğrafları elden ele dolaşıyor. Özellikle de Prestij yolu denilen bölgenin eski hali görenleri hayret içinde bırakıyor.
O ne yeşillik…
Oraya yabancılar pazarını koyan ve de geliştiren zihniyet de görmeli o yeşilliği.
Ve de Samsun’a ne kadar kötülük yaptığını anlamalı.
Bir de bu pazarda hiç yabancı kaldı mı, kaldıysa bu kalanların gönderilmesi için çalışma yapılıyor mu?
Yabancılar gidince buranın adı değişecek mi?
Bir de bu Pazar buradan kaldırılacak mı?
Prestij yoluna pek yakışmıyor da…
MOBİL SANTRAL VE BİR ZAMANLAR…
Hey gidi günler hey.
Samsun’da birinci sınıf tarım topraklarının bulunduğu ancak ne hikmetse sanayi olarak ayrılan bölgede mobil santral yapılmasına izin verilmişti.
Verilmişti de yer yerinden oynamıştı.
Samsunlular Tekkeköylüler, sivil toplum kuruluşları ayağa kalkmıştı.
Sonunda yargıya gidilmişti.
Karar uygulanmış ve Mobil Santralın çalışması durdurulmuştu.
Her ne kadar adı mobil idiyse de orada kalmıştı.
Orada neden kaldığına bir anlam verememiştim o zaman. Herhalde mobil olmadığı için taşınamadı diye geçmişti aklımdan.
Meğer ne kadar da kıt akıllıymışım.
Santralin günü gelince çalışacağının farkına bile varamamışım.
Geçenlerde bir gazetede okudum.
Mobil Santral yapılan bazı değişikliklerle çalışmaya başlamış.
Hani nerede o sivil toplum?
Nerede santralin çalışmayacağı sözünü veren güruh?
GÜNÜN FIKRASI
Bir profesör 3 kız öğrencisinin "durum değerlendirmesi" yeteneklerini sınamak istemiş... Durumu anlatmış üçüne de ..
-"Denizde bir salın üzerinde yarı çıplak ve yapayalnızsınız. Birden içi erkek dolu bir teknenin size doğru geldiğini görüyorsunuz. Hallerinden belli, bu balıkçı teknesi aylardır denizde ve hiçbiri aylardır kadın yüzü görmemiş. Hepsi aç kurt gibi size bakıyor. Sorunu çözmek için ne yaparsınız?"
Kumral kız yanıt vermiş:
—Salın yönünü akıntıya doğru çevirir, kaçmaya çalışırım..."
Esmer olan daha kabadayı çıkmış:
—Yanımda bir rambo bıçağı var... Ona sıkı sıkı sarılır, bakalım sala atlayacak erkek kimmiş beklerim...
Sarışın başını iki yana sallamış:
—Durumu anladık Hocam da, sorun ne?
GÜNÜN SÖZÜ
Sorunlar bizim bilgeliğimizi ve cesaretimizi ortaya koyar. Scott Peck
DUVAR YAZISI
Adamın biri kazık yemiş ama tadını beğenmemiş