Samsunlular hatırlayacaklardır, bir süre önce Basın İlanKurumu Samsun İl Müdürlüğü’nde bazı gazete sahipleri bir araya gelmişler ve de“3. sayfa haberleri olarak bilinen” asayiş haberlerini “Samsun’un imajı bozuluyor”diyerek adı geçen sayfada kullanmama kararı almışlardı.
İşin içinde Basın İlan Kurumu olunda bu satırların yazarı da“Bunun adı yayın organlarına müdahaledir ve sansür adı taşır” demişti.
Sonrasında Samsun’da yayın yapan Hedef Halk Gazetesiçalışanları Genel Yayın Yönetmeni Yener Cabbar önderliğinde bir dik duruşsergilemiş, bunun sonucu gazete bir gün okurlarıyla buluşamamıştı.
Gazetelerin 3. sayfasında bu haberlerin kullanılmamasının neamacı vardı?
Sözüm ona haberler içerdeki sayfalarda kullanılacak, böyleceokurlar bu haberleri görmeyecek, örnekler ortadan kalkınca da olaylarazalacaktı.
Amaç gerçekten bu muydu yoksa Samsun basınını tasarımlamakmıydı?
24 Temmuz Türk Basınından sansürün kaldırılışının bilmemkalçıncı yılının kutlama mesajını yayınlayan Samsun Gazeteciler Cemiyetibaşkanlığı de sansür sayılabilecek o belgeye imza koymuştu
Peki, o belgenin imzalanmasının ardından, o belgeye imzakoyanlar yayın organlarında ne yaptı?
3. sayfa haberlerini diğer sayfalarda kullandı mı?
Kullandı…
Gazetelerinin manşetlerinde o tür haberlere yer verdi mi?
Verdi…
En son örnek birkaç gündür Samsun yazılı basınının birincisayfalarını süslüyor mu?
Evet…
Kısacası gazetelerin 3. sayfasında kullanılmayan vurdulukırdılı haberlerin yerinde okul ve magazin haberlerinin yer alması Samsunasayişini düzeltmedi.
İnsanların cinayet işlemelerini engellemedi.
Trafik kazalarının azalmasına yol açmadı.
Kadınların dayak yemesinin önüne geçilemedi…
“Basın bizim istediğimizi yazar” düşüncesi içindekiler başlarını kuma gömdü…
Samsun’da bölgeye yayın yapan hedef Halk Gazetesi çalışanları arkadaşlar şimdilik bu oyunu bozdu.
“Gazetelerin gazeteciler tarafından çıkarılacağını” anlattı.
Türk Basınından sansürün kaldırılışının yıldönümünü kutlamak o nedenle bu dik duruşu sergileyen arkadaşların hakkıdır.
Ya “Sansüre evet diyenler” ne yapmalı?
En azından “Türk Basınında sansürün kaldırılışının yıldönümünü” kutlamayıp hiç olmazsa bir cesaret örneği göstermeli.
Bunun için geç kalmış değillerdir…
Çünkü gazetecilik yürekli insanların yapabileceği bir meslektir.
AKIN ÜNER NE BEKLİYORDU?
Samsunspor’da Emin Kar yönetiminde adı geçen ve listede olanAkın Üner işlerinin yoğunluğu nedeniyle istifa etmiş.
Hayret!
Akın Üner listeye haberi olmadan mı alındı?
Eğer öyle ise Genel Kurul salonunda neden istifasınıvermedi?
Hem de seçimler öncesi çıkıp “Ben listede yokum” arkadaşdedi mi?
Demediyse görev bölümü yapılmadan mı istifa etti, yoksagörev bölümü yapıldıktan sonra mı?
Aslına bakarsanız Akın Üner’in Samsunspor yönetiminde ne işivar diye kendi kendime sormadım değil.
Ancak bu soruya önceleri bir cevap verememiştim. Öyle ya olisteye girmek için, Büyükşehir Belediyesinin zarar eden bir kuruluşununhesabını kitabını yapmak veya bu kuruluşun genel müdürü olmak yeterli değildir.
Peki, neden alındığı listeden peşin peşin istifa etmemiştir?
Hesapların kitapların kendisinden sorulacağını sanmıştırherhalde.
Veya öyle olması istenmiştir birileri tarafından.
Hesap kitap Akın Üner’de olsa ne olacaktı?
Bilmiyorum da aklıma (A) takımı işi geliverdi aniden…
Evdeki hesap Samsunspor yönetimine uymayınca da, oradabulunmanın bir anlamı yok değil mi?
Hele de “Hesaplar düzgün” açıklaması bizzat Samsunspor’unyeni başkanı Emin Kar’dan gelmişse…
Oysa bu konuda hatırladığıma göre yargı henüz kararını vermedideğil mi?
Bir soru:
Emin Kar kardeşimizin muhasebe konusundaki bilgileri hangidüzeyde acaba?
Bir soru daha:
Samsunspor’un kayyuma devredilmesinden neden bu kadar korkuluyor acaba?
GÜNÜN FIKRASI
Taksicilikte ilk günü olan şoför taksisine müşteri alır.Biraz sonra müşteri şoföre bir şey sormak için omzuna dokunur. Omzunadokunulmasıyla şoför bağırarak çığlık atar ve direksiyonun kontrolünükaybederek kaldırıma çıkar, bir vitrinin önünde arabayı zor bela durdurur.
Arkaya müşteriye dönüp:
-"Bir daha bunu yaparsan gözünü patlatırım" diyebağırır.
Müşteri:
-"Ufacık dokunmanın sizi bu kadar korkutupsıçratacağını düşünemedik" der.
Biraz sonra kendini toparlayan şoför:
-"Haklısınız sizin kabahatiniz yok, bugün benimtaksicilikte ilk günüm. 25 yıldır cenaze arabasında şoförlük yapıyorumda..."
GÜNÜN SÖZÜ
Cesaret korkunun yokluğu değil, korkuya direnmek, korkuyahükmetmektir. (Mark Twain)
DUVAR YAZISI
Espri yapmak zekâ işidir... Espriden anlamak da zekâişidir... Espriyi ciddiye almak ise geri zekâlıların işidir...