Samsunspor Kulübü Başkanı bugünlerde isyanlarda.
Nedeni basit.
Geçmişteki borçlara karşı verilen senetler bugünlerde icraya verilerek işleme konuluyormuş.
Başkan Yılmaz da bunun için isyan ediyor ve “Bu işlemleri yaptıranların Samsunspor sevdasından şüphe ediyorum” diyormuş.
Aman Başkan dikkat! Büyük lokma ye de büyük söz söyleme.
Bugün Samsunspor’a para veriyorsun, doğrudur.
Ancak verdiğin paralar borç mudur yoksa bağış mı?
Eğer bağış ise “Helal olsun” demekten başka söylenecek söz yoktur.
Teknik direktör ve futbolcu transferlerinde yapılan hatalarla ilgili kimseye hesap vermeniz de gerekmez.
“Parayı ben verdim, ben bağışladım” diyebilirsiniz.
Yok, verdiğiniz parayı alacak olarak kaydediyorsanız ve de kendiniz ya da yakınınız vasıtasıyla birinci sıradan temlik koyduruyorsanız o zaman size de hesap sorarlar ve yerinize gelen başkan sizin de “Samsunspor sevdanızdan” şüphe etmez mi?
Şu unutulmamalıdır ki, Samsunspor’da bu güne kadar görev alan başkanlar ve yöneticilerin tamamının tek amacı vardı; O da Samsunspor’un başarılı olmasını sağlayabilmekti.
Dedim ya aman dikkat!
Dilin kemiği yoktur her tarafa dönebilir.
Benden hatırlatması.
TEKİN, TERS Mİ DÜZ MÜ?
Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin daha önce Deniz Baykal ile ters düşmüştü. Tekin’in ters düşme sırası şimdi de Kemal Kılıçdaroğlu’na geldi herhalde.
Tekim, Kılıçdaroğlu için “Siyasette çok başarısız diyemem amma başarılı olacağını da zannetmiyorum” demiş.
Hayati Tekin neden genel başkanlarla hep ters düşüyor?
Terslik Hayati Tekin’de mi yoksa genel başkanlarda mı?
Bu ters düşmenin arkasında Hayati Tekin’in CHP ile yollarını ayırmak gibi bir niyeti mi var dersiniz?
Fısıltı gazetesine bakılırsa CHP doğum sancıları çekiyormuş, Deniz Baykal ve ekibi yeni bir oluşum için “Hayır” demiyormuş. Bu oluşumun içinde Mustafa Sarıgül’ün olabileceği de dile getiriliyormuş.
Acaba Tekin de bu oluşumun içinde yer alabilir mi?
Tekin’in adı, hatırlanacağı üzere daha önce de böyle oluşumlarla anılıyor da…
SAHİL VE FIRTINA…
Allah korudu Samsun’u. Şimdilik denizdeki fırtına çok fazla vurmadı. Sadece Doğu Park’ta deniz kenarındaki yolun bir bölümü yıkıldı.
Şimdi “Afettir olur” diyecekler.
Evet, afettir.
Peki, o yolun yapılmasında hiç kusur yok mudur?
İşin bu tarafın araştırılmalıdır değil mi?
Araştırılmalıdır da kim araştıracak?
Alan razı veren razı…
Vatandaşın vergisi boşa harcanıyormuş kimi ilgilendirir ki!!!!
GÜNÜN FIKRASI
Temel yeni ehliyet almış yolda gidiyormuş. Dümdüz yolda giderken yolun ortasındaki bir direğe çarpmış, araçta sıkışıp kalmış... Herkes başına toplanmış, trafik polisi de gelmiş:
— Beyefendi, nasılsınız, iyi misiniz?
— İyiyim, iyiyim...
— O zaman isminizi söyleyin de durumu karınıza haber verelim...
— Gerek yok, karum ismimi pilir...
GÜNÜN SÖZÜ
Kendi kendinin efendisi olmayan bir kimse özgür değildir. A. Calaudius
DUVAR YAZISI
Atalarımız zamanında Orta Asya'dan çıkıp da ters yöne gitselerdi, şimdi Japon olurduk.