Yağmur da yağsa, ortalık toz duman olsa, sular caddelerden aksa hiç fark etmiyor.
Artık Karadeniz’e ve de dolayısıyla Samsun’a yaz geldi.
Okulların da tatil olmasının ardından Samsun’un merkezinde oturanların bir bölümü tatil bölgelerine, yazlıklarına taşınmaya başladı.
Bu nedenle de tatil bölgelerindeki belediyelerin işleri artmaya başladı.
Kış uykusundan uyanması ve yaza göre planlamasını yapması gereken belediyeler henüz bu işin sanırım farkına bile varamadı.
Falanca belediye, filanca belediye diye isim vermenin pek de anlamı yok sanırım, çünkü neredeyse tamamında eksiklik var, özellikle de sahilde olanlarda.
Sudan yoldan, kaldırımdan falan bahsetmiyorum.
Temizlik imandan gelir derler de, bazı yerlerde özellikle de erken saatlerde bu imanı arayın ki bulasınız.
Taşan çöpleri sabahın saat sekizinden sonra toplayan belediyelerin bir bölümü bu saat işini henüz planlamamışlar.
Çöpleri halen sabahın erken saatlerinde değil de sekizden sonra dokuz gibi topluyorlar.
Oysa yapılması gereken, çöplerin daha erken saatlerde toplanması olmalıdır.
İnsanlar sabah kalkıp sokağa çıktıklarında cadde ve sokaklardaki çöplerin toplanmış, temizlenmiş ve konteynerlerin yerlerinin yıkanmış olması gerekmez mi?
Bilindiği gibi belediyelerin neredeyse tamamında çöp kamyonları aldıkları çöpü oracıkta sıkıştırıyorlar, suyunu da caddeye akıtıveriyorlar.
Geçerken burnunuzun direği kırılmıyorsa eğer koku almada mutlaka sorununuz bulunmaktadır.
Umarım belediyeler bu konuda biraz daha duyarlı davranırlar…
İKTİDAR SAĞLIĞIMIZI DÜŞÜNÜYOR
Bu şaka değil gerçek.
Son yıllarda Türk insanının abur cubura alışması ve günlük gıdasını ayak üstü gıdalarla sağlamaya çalışması hükümeti önlem(!) almaya yöneltti.
İktidarın üyeleri baktılar ki obez bir toplum yetişiyor hemen düğmeye bastılar en azından ekmekteki buğday onarını azaltalım dediler ve uygulamaya koydular.
Farkına vardınız mı, ekmek artık yüzde 60 oranında kepekten yapılıyor.
Bu yolla diyabet hastalıklarının ve vücuttaki yağlanmanın önüne geçilmiş olacak.
Bu yeterli mi?
Elbette değil.
Tansiyonu da yola koymak gerekiyor.
Onun için de Türk insanının en çok kullandığı gıda olan ekmeğin tuzunun düşürülmesi gerekir.
Tansiyon düşünce tansiyon ilacı alınmayacak, bu yolla sağlık giderleri de azalacak.
Dedim ya iktidar gerçekten düşünüyor insanları…
KEPEKTEN SONRA ARPADA KULLANILACAK MI?
Ben yaşamadım, ancak rahmetli anam anlatırdı ve yaşayanlardan birisi olduğunu söylerdi.
İkinci dünya savaşı yılları.. Türk ordusu Marmara kenarlarına yığınaklar yapıyor. O dönemlerde ordunun önemli savaşçılarından ve hizmetlerde kullanılan vasıtaları atlardı.
Kocaman atlara çok iyi bakmak gerekiyordu.
Buğday kıt, gıda maddeleri kıt, yani o yıllar kıtlık yılları olarak anılıyordu.
Ordu önlemlerini alıyordu. Olası bir savaşa girme kgerektiğinde gafil avlanmamak için elbette.
İşte rahmetli anamın anlattıkları:
“Buğday bulamazdık, ekmek yapacağız kepek de yok. Arpa ekmeği yapalım diyoruz, onu da beceremiyoruz, çünkü hükümet arpa alımlarını gerçekleştiriyor ve atlara yediriliyor. Atlar gelip geçerken çevreye pisliyorlar da haliyle. O pislikleri topluyor, kurutuyor ve ufalayıp içlerindenkırılmamış arpalar varsa onları çıkarıyor bir güzel temizledikten sonra da öğütüp un yapıyoruz. Ve arpa ekmeği yiyoruz. Hem de at pisliklerinden toplanmış arpalardan elde edilen undan yapılan arpalardan…”
Bunu şimdi durup dururken neden yazdım?
Savaş çığırtkanlığı yapanlar var ya, okusunlar da bırakın bir savaşa girmeyi, savaşa hazırlanmanın bile nelere mal olduğunu öğrensinler diye…
Bugün savaş çığırtkanlığı yapanlar var ya, eğer bu ülke durduk yere bir savaşa girerse onları yakalayıp kendilerine arpa ekmeği yedirmek gerekir sanırım….
Sahi, Türkiye savaşa girer mi?
Girerse, insanlar kepek ekmeği yerine arpa ekmeği de yerlermi?
O kadar at da yok, nereden bulunacak arpa acaba?
GÜNÜN FIKRASI
Temel, Dursun ve İdris’in parasızlıkları canlarına tak eder. Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset... Ekonomi veenflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler...
Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar. İdris söz alır:
Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum... Bi uçak filosu yolliyalum. New York’i bombaliyalum... Sora da Amerika bize atom atar. Teslim oluruk. Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun...
Dursun atılır:
Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk... En iyisi Amerika’ya savaş ilan edelum Beşinci Filo çıkarma yapar... Savaşı kaybederuk...Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun. Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve:
Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz...
GÜNÜN SÖZÜ
Kazanmak, kazandığınız sürece önemsiz gözükür. Vinnie Jones
DUVAR YAZISI
Çalışmak eğlencelidir ama şimdi eğlencenin sırası değil…