Normalde geliştirilen teknolojiler kullanım alanları ile sınırlı iken nanoteknoloji kullanım ve uygulama alanlarında diğer teknolojiler ile sınırlı değil.
Sadece bu yüzden bile nanoteknoloji, insanlığın geleceğini etkileyecek anahtar teknolojidir diyebilirim.
Nanometrik ölçülerde ki malzeme ve madde, makroskopik parçalarından farklı özellikler gösteriyor ve nano parçacıklarının yüzeyi kütlesine oranla çok daha büyük durumda bulunuyor.
Bu özellikler sayesinde nanoteknolojinin uygulama alanlarının da oldukça geniş bir yelpazede ele alınmasını gerekiyor.
Nanoteknoloji, gelecekte insan sağlığı ve beslenmesinden, makine, elektronik, kimya, biyoloji, enerji gibi pek çok alanda kullanılabilir prosesler veya satılabilir ürünlere kadar uzanan bir ekonomik etkinlik alanı yaratacak.
Henüz çok sayıda nanoteknolojik ürün piyasalara ulaşmasa da hayatın içinde kullanımına başlanan ürünler olduğunu da görüyoruz.
Nanoteknolojinin son yeniliklerinden biride nano bellekler.
Cihazlardaki yoğun bellek depolama yeteneğini sıkıştıracak fizik sorunlarına çözüm bulmak, boyutunun daha da küçültülmesini sağladı.
Materyaldeki kusurlar ve boşluklar, yüksek yoğunluklu bellek depolamanın önünü açmak için gerekli olan kilitleri açmayı sağladı.
Araştırmacılar, çalışmalarında ana nanomateryal olarak MoS2 olarak da bilinen molibden disülfür kullansa da keşiflerinin yüzlerce ilgili atomsal ince materyale uygulanabileceğini düşünüyor.
Peki, yongaların küçülmesi ne anlama geliyor veya ne gibi faydalar sunuyor?
Flash bellekler, bilgisayarlar ve telefonlar gibi yıllardır kullanmakta olduğumuz, hayatımızın bir parçası olmuş teknolojik ürünlerin işlemcilerini daha da küçültüp, daha az enerji tüketip, daha hızlı ve daha akıllı cihazların üretilmesini sağlayacak.
Tabi bundan yaklaşık 10 yıl öncede Datastickies denen etiket benzeri ürünlerin bilgisayara yapıştığı yüzey üzerinden veri transferi yapacağı konuşuluyordu.
Teknolojinin çıkmasından ziyade ona alışmak ve hayatımızın bir parçası yapmakta önemli.