Mutabakat metni müşterinin okumadan imzaladığı banka sözleşmesi değil ki okumadan mührü vurasın. Bu metni hazırlamak zor değil; ancak anlatmak zor ama çok zor. Adeta seferberlik gerekecek. Bir şeyi yapmak kadar zamanında yapmak da önemlidir. Metnin seçmen tarafından anlaşılması bir tarafa, anlaması gerekenlerin anlaması uzun zaman alacaktır.
CHP, İYİ Parti, Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu 6’lı Masa liderlerinin 9 ana, 75 alt başlıkta 2 bin 300’den fazla hedef, politika ve projeleri ortaya koyan ‘Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni açıklandı.
Yanlış okumadınız tam 2 300 sayfa. Verilen mesajın hedef kitleye ulaşması imkansız; günde 100 sayfa okusanız, okuması 23 gün sürer, ilk gün okuduğunuzu unutursunuz. Kaldı ki bir yıldan fazla bir süredir, toplanıp dağılma yerine bu metnin çok önceden kamuoyuna sunulup tartışmaya açılması gerekmez miydi?
İç ve dış sorunlar, kısa, orta, uzun vadeli, mikro ve makro projeler bir arada değil; ayrı başlıklar altında küçük kitapçıklara dönüştürülse herkes ilgilendiği alandaki görüşleri ve çözüm yollarını belki okuyabilir. Mutabakat metninin hepsini okumaya kalkan metindeki iyi şeyleri okumaya vakit bulamaz.
Kişinin istek ve yeteneklerine göre eğitim yapılmazsa kişi yapamayacağı işlerle uğraşmaktan yapabileceklerini yapmaya vakit bulamaz ve başarısızlığa mahküm olur. Bu metini hazırlamak bir yıldan fazla sürerse anlaşılması ne kadar sürer siz hesaplayın.
Filmlerde olduğu gibi; o bir anaydı, şuydu buydu, duygusal, şiirsel konuşmalar hakimin kararını değiştirmez; hakim duruşmaya gelirken kafasında bir ceza tasarlamış olarak gelir. Sanık veya şüpheli ve avukatı hakimin kafasında oluşan hükmü değiştirecek, belge veya bilgi sunar veya söylerse karar değişir. Uzun hikayelerin arasındaki hükme etki edebilecek bazı bilgiler gözden kaçabilir. Onun için kısa, öz, etkili savunma yapılırsa adalete de katkı sağlanmış olur.
Metin ayrıntıya boğulursa seçmenin kafası karışır. Seçmen ‘6’lı Masa’ veya Millet ittifakı kazanırsa, kendisinin ne kazanacağını, kazanamazsa ne kaybedeceğini açık, seçik, anlaşılır bir şekilde öğrenmek istiyor. Seçmen derdine sadece tercüman değil; aynı zamanda derman arıyor. Seçmen fakirlikte değil zenginlikte eşitlik, milli gelirden payını istiyor, haklının hakkını, haksızın cezasını almasını istiyor. İstediklerinin gerçekleşeceğine de inanmak istiyor.